Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/8964 Esas 2010/10414 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından 10.08.2009 tarihinde şikayetçi borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, örnek 10 numaralı tebliği üzerine borçlu vekili tarafından İİK. nun 168/3.maddesinde öngörülen yasal süresi içerisinde icra hakimliğine başvurulduğu görülmüştür.
TTK.nun 708. ve 720.maddeleri gereğince çekin yasal süresinde ödenmek üzere muhataba ibraz edilmesi zorunludur. Süresinde ibraz edilmiş olan çekin ödenmediğinin aynı Kanunun 720/2.maddesi gereğince; (muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle "çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla") belirlenmesi halinde hamilin cirantalar, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı müracaat hakkının varlığından söz edilebilir. 
TTK. nun 721/1.maddesine göre de; (çekin ibraz müddeti içinde muhatap bankaya ibrazı protesto veya buna muadil işlemle tesbit edildiği takdirde) yasal şekilde ibraz edildiğinin kabulü gerekir.
Somut olayda, takip dayanağı 30.07.2009 ve 31.07.2009 keşide tarihli iki adet çekin muhatap bankaya ibraz edilmesine rağmen ibraz tarihinin yazılı olmadığı anlaşılmıştır. TTK. nun 708/1.maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yer ile ödeme yerinin (muhatap bankanın bulunduğu yerin) aynı olması halinde ibraz süresi 10 gündür. Takip dayanağı çek 10.08.2009 tarihinde icra takibine konulmuş olup, takip çekin keşide tarihinden itibaren 10 gün içerisinde yapılmış olduğundan TTK. nun 721.maddesi uyarınca anılan çeklerin yasal sürede muhatap bankaya ibraz edildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, mahkemece 30.07.2009 keşide tarihli 10.000,00TL. bedelli ve 31.07.2009 keşide tarihli 25.000,00TL. bedelli iki adet çek yönünden şikayetin reddi yerine anılan çekleri de kapsar şekilde takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.