11. Hukuk Dairesi 2020/983 E. , 2020/5468 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 04.05.2016 tarih ve 2015/87-2016/339 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesinin davalı şirket ve davalı ... tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasında genel kredi sözlemesi imzalandığını ve davalı şirkete taksitli ticari kredi kullandırıldığını, diğer davalılar ... ve ..." nın müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeyi imzaladığını, taksitlerin zamanında ödenmemesi üzerine Gebze 10. Noterliği aracılığıyla 03.03.2014 tarihli 6967 yevmiye numaralı kat ihtarnamesi gönderildiğini, verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2014/12869 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacı alacağının 28.05.2008 ve 24.12.2012 tarihli genel kredi sözleşmelerinden ve kullandırılan kredi borçlarına ait geri ödeme planı niteliğindeki borçların ödenmemesinden kaynaklandığını, sözleşmenin 12. maddesine istinaden uyuşmazlıkta İstanbul İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, takibe haksız itiraz edilerek takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına alacağın % 20" sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davalılar adreslerinin Kadıköy ilçesi sınırları olduğunu ve İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, 28.05.2008 tarihli GKS gereğince kullanılan kredinin geri ödemesinin yapıldığını, ekstrelerde 24.12.2012 tarihinde borç bakiyesinin “0,00TL” olarak gözüktüğünü, kullanılan kredi karşılığı davacıya teminat amaçlı müşteri çekleri verildiğini, çeklerin keşideciler tarafından ödenmiş olmaları sebebiyle davacıya borcun bulunmadığını, davalı ... ve Yalçın’ın sözleşmeyi şirket ortağı sıfatıyla kaşesi üzerine imzaladıklarını, husumetin bu kişilere yöneltilemeyeceğini, davacı tarafından matbu şekilde hazırlanan 24.12.2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalı ...’nin imzasının bulunmadığını, davalı ...’ın ise 24.12.2012 tarihli sözleşmenin ilk ve son sayfalarında imzasının bulunduğunu, davalı şirket tarafından 24.12.2012 tarihli sözleşmenin yalnızca ilk ve son sayfasının imzalandığından fahiş faiz oranlarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia,savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, yetki itirazlarının 05.05.2015 tarihli ara karar ile reddedildiği, davaya ve takibe konu kredinin 25.12.2012 tarihli 60.000 TL nakit borçlu cari hesap kredisi adı altında kullanıldığı anlaşıldığı, davalılardan ..."nın kefaletinin 28.05.2008 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde bulunduğu, 24.12.2012 tarihli sözleşmede kefaletinin bulunmadığı, borcun alınan 24.12.2012 tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında kaldığının anlaşıldığı, hesap kat tarihinin 28.02.2014 olduğu, ancak kat ihtarnamesi sözleşmede bildirilen adresten başka bir adrese gönderildiğinden kefil ... yönünden temerrüdün takiple başlayacağı, asıl borçlu şirketin temerrüdünün 19.03.2014 tarihinde oluştuğu, temerrüt faiz oranının % 23,22 olarak taleple bağlı kalınarak belirlendiği, toplam alacağın 41.348,22 TL olduğu, davalı kefil ..."nın temerrüdü takiple başladığından ve kefalet limiti kapsamında kaldığından bu miktarın sadece 40.079,37 TL" sinden sorumlu olacağı, alacağın likit bulunduğu gerekçesiyle Davalı ..."ya karşı açılan davanın husumet yokluğundan reddine, 06.07.2015 tarihli ihtiyati haciz kararının bu davalı yönünden kaldırılmasına, Davalı ... Sera ... Ltd. Şti ve ... yönünden davanın kısmen kabulü ile İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2013/12869 Esas sayılı dosyasında takibe vaki itirazın bu davalılar yönünden kısmen iptali ile takibin tahsilde tekerrür olmamak üzere 36.429,74 TL asıl, 4.499,79 TL işlemiş faiz (davalı kefil ... bunun 3.230,94 TL sinden sorumlu olmak üzere) ve taleple bağlı kalınarak 233,99.-TL BSMV si ile 184,70.-TL masraf olmak üzere toplam 41.348,22 TL üzerinden (davalı ... bunun 40.079,37 TL sinden sorumlu olmak üzere) asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %23,22 temerrüt faizi ve bunun BSMV"si ile birlikte tahsili için devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Hükmolunan miktarın %20 si oranına tekabül eden 8.269,64 TL (davalı ... bunun 8.015,87 TL sinden sorumlu olmak üzere) icra inkar tazminatının bu davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket ve davalı ... temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle hüküm altına alınan borcun kaynağı olan 24.12.2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi 6.2. maddesiyle taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda İstanbul İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabul edilmiş olmasına göre, davalı şirket ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı şirket ve davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.118,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirket ve davalı ..."dan alınmasına, 26.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.