(Kapatılan)19. Hukuk Dairesi 2018/3992 E. , 2020/1207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davacılar aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, dayanak 18 adet senedin sadece 2 tanesinin vedesinin geçtiğini, diğer senetlerin muacceliyet kesbederek takibe konulduğunu, muacceliyet kesbedebilmesi için bononun dayanağı olan sözleşmede açıkça bonolara atıfta bulunulması gerektiğini ileri sürerek davacıların borçlu olmadıklarının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında 20.02.2007 tarihinde finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeden doğan kira borcunun ödenmesi için davacılar tarafından dava konusu bonoların imzalanarak davalıya verildiğini, ödemelerin yapılmaması üzerine davacılara gönderilen ihtarnamede 60 gün içinde ödeme yapılmaması halinde sözleşmenin feshedileceği ve vadesi gelmemiş ödemelerin sözleşmenin 70. maddesi gereğince muaccel olacağının belirtildiğini, süresi içinde ödeme yapılmadığından sözleşmenin feshedilerek vadesi gelmemiş bonolar yönünden de muacceliyet şartı gerçekleştiği için takibe geçildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasında ayrı bir muacceliyet sözleşmesi bulunmadığı gibi finansal kiralama sözleşmesinde de bu konuya ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığı, sözleşmenin feshi halinde müeccel kira bedellerinin muaccel hale dönüşeceği yönündeki düzenlemenin açık şekilde senetlerle ilgili olmadığı, takibe konu senetlerden 2 tanesi dışında diğerlerinin vadesinin dolmadığı, takibe konu bonolardan takip tarihi itibariyle vadesi gelmeyenlerin takibe konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2016/3506 Esas, 2016/6760 Karar sayılı, 18/04/2016 tarihli ilamı ile “ Dava, icra takibine konu bonolardan dolayı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davaya konu bonoların taraflar arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesinin teminatı olarak verildiği konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin 70. maddesinde uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu"nun 25. maddesi uyarınca sözleşmenin feshi halinde kiracı malı iade ile birlikte vadesi gelmemiş finansal kiralama bedellerini ödeme yükümlülüğü altında bulunduğundan ayrıca bonolardaki muacceliyet kaydının da geçerli olması dikkate alınmaksızın mahkemece finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan ödenmeyen kira alacağının tespiti ile alacak borç durumuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile eksik inceleme sonucu karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, muacceliyet şartının geçerli nitelikte bir kayıt olduğu, davalı tarafından keşide edilen 26/06/2008 tarihli ihtarnamede; ödeme planı dahilinde 22/04/2008, 22/05/2008 ve 19/06/2008 tarihlerine tekabül eden döneme ilişkin ödenmeyen 10.102,02 Euro kira alacağının ödenmesi aksi halde sözleşmenin feshedileceği hususunun yer aldığı, sözleşmede muacceliyet kaydını taşıyan hüküm 70. madde olmakla işbu madde dahilinde atıf yapılan 23. madde uyarınca mükerrer temerrüt hali nedeniyle sözleşmenin fesih edilmesinin mümkün olduğu, 23 ve 70. maddeler nazarında mükerrer temerrüt hali bulunup bulunmadığına bakılacak olursa davacı tarafından gönderilen ihtarnamede her ne kadar ödenmeyen üç dönem kira borcu olduğu dile getirilmiş ise de ihtarname tarihi itibariyle sadece ödenmeyen 19/06/2008 dönemine ait 3.367,34 Euro"luk bir kira borcunun bulunduğu, 23. maddede yer alan mükerrer temerrüt kaydının somut olay yönünden gerçekleşmediği, sözleşmenin 70. maddesi kapsamındaki muacceliyet şartının da gerçekleşmemiş olduğunun kabulü gerektiği, davalının sözleşmeyi fesih tarihi itibariyle takip konusu senetler nazarında 3.367,34 Euro tutarındaki vadesi geçmiş senet yönünden ve takip başlangıç tarihine kadar da 20/09/2008 tarihli 3.368 Euro bedelli senet yönünden alacaklı olduğu, muaccel hale geldiği iddia olunan vadesi gelmemiş diğer bonolara ilişkin olarak ise itirazın iptali isteminin haklı ve yerinde olduğu kanaatine erişilemediği, davacı tarafça talep edilmiş ise de takibin kötüniyetle başlatıldığına dair dosyada somut ve açık bir delil bulunmadığı, kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle davacıların İstanbul 9. İcra Müd. 2008/19434 Esas sayılı icra dosyası kapsamında talep edilen bedelden ödenmemiş 2 adet senet toplamı olan 6.736-Euro düşülmek suretiyle 54.131,60-Euro"luk borçtan sorumlu olmadıklarının tespitine, davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı takdir edilmekle reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle sözleşmenin feshi koşulları 3226 maddenin 23/1 ve 2. fıkralarında belirtilmiş olup, yasaya aykırı olarak sözleşme ile fesih nedenleri genişletilemeyeceğinden mahkemece bozma ilamına uyularak davalı tarafından sözleşmenin 3226 Sayılı Yasanın 23/1 hükmünde öngörülen haklı fesih nedeninin gerçekleşip gerçekleşmediği yönünde yapmış olduğu bilirkişi incelemesi sonucunda davalı tarafından davacıya gönderilen kira borcunun ödenmesine ilişkin ihtarnamede 22/04/2008, 22/05/2008 ve 19/06/2008 tarihlerine tekabül eden döneme ilişkin ödenmeyen üç taksit 10.102,02 Euro kira alacağının ödenmediği belirtilerek 60 günlük ödeme süresi verilmiş ise de yapılan bilirkişi incelemesi sonucu ihtarname tarihinde yalnızca Haziran ayına ait kira bedelinin ödenmediği ve diğer iki aya ilişkin kira bedellerinin ödendiğinin davalı şirket kayıtları ile teyit edilmesi üzerine mahkemenin 3226 Sayılı Finansal Kiralama Kanunu 23/1. madde uyarınca haklı fesih şartı oluşmadığı yönündeki kabulü yerinde olup Dairemizce yapılan bozma gerekçesinde de sözleşmenin kiralayan tarafından haklı nedenle feshedilmesi hali belirtilmiş olduğundan bozmaya uyulmakla gerçekleşen feshin sözleşme gereğince haklı olmaması nedeniyle bu hususun da usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı ve davacı da dava açarken icra takibine konu 18 adet bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş olduğundan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmekle taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 23.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.