Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8906
Karar No: 2013/23023
Karar Tarihi: 17.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/8906 Esas 2013/23023 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/8906 E.  ,  2013/23023 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.07.2012 tarih ve 2007/100-2012/188 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... Begceoğlu, davalı ... ... ve ... vekili tarafından ayrı ayrı istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, Metaş İzmir Metalurji Fabrikası T.A.Ş. ile ilgili olarak Şişli 2.Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2003/391 sayılı 2003/442 ve 2003/443 sayılı tedbir kararları bulunmasına rağmen, yönetim ve denetim kurulu üyeleri olan davalıların sorumluluğunda tedbir kararlarına aykırı olarak bazı grup firmalara fon aktarımı amacıyla ödemeler yapıldığının ve şirketin zarara uğratıldığının tespit edildiğini belirterek şimdilik 10.000,00 TL zararın avans faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında davasını ıslah ederek 11.067,66 TL zararın tahsilini istemiştir.
    Davalılar ..., ..., ..., ... , ... ve ..., ... sorumluluk davası açma koşullarının oluşmadığını, zararın bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
    Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket adına denetim kurulu üyelerinin dava açma yetkisinin bulunduğu, zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, davalıların yönetim kurulu üyesi ve denetçi oldukları dönemde 2002-2003 yılı içerisinde değişik tarihlerde ticari sebebi açıklanamayan para aktarımlarının sözkonusu olduğu, paranın aktarıldığı dava dışı şirketlerin yönetim ve denetimine TMSF tarafından el konulduğu, bu şirketlerden Aysan Anadolu Yay. San. ve Tic. AŞ."ye yapılan ödemeler tutarının 5.146,15.TL olup, işlemlerin yapıldığı 2003 yılı itibariyle bu şirketin borca batık bulunduğu, bu nedenle sözkonusu paranın bu şirketten geriye alınmasının mümkün olmadığı, davalıların aynı gruba mensup şirketlerin mali durumlarını bilecek durumda bulundukları, buna rağmen borca batık bir şirkete para aktarımı yaparak, yöneticisi ve denetçisi oldukları şirketi zarara uğrattıkları, para aktarılan diğer şirketlerden paranın geriye tahsil edilmesi mümkün olup, bu şirketlere aktarılan paralar yönünden zararın oluşmadığı, davalı denetçilerin aktarılan para ile ilgili hususları denetim raporlarına aktarmamış olmaları ve dolayısıyla zararın gerçekleşmesinde katkıları bulunması nedeniyle zarardan sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, işlemlerin yapıldığı tarih itibariyle borca batık olduğu anlaşılan dava dışı Aysan Anadolu Yay San. ve Tic. A.Ş."ye aktarılan toplam 5.146,15.TL"nin 35,00.TL"si için 01.08.2003 tarihinden, 720,00.TL"si için 04.08.2003 tarihinden, 2.584,00.TL"si için 05.08.2003 tarihinden, 1.319,25.TL"si için 07.08.2003 tarihinden, 325,00.TL"si 14.08.2003 tarihinden ve 162,90.TL"si için 15.08.2003 tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda avans faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili, davalı ... Begceoğlu, davalı ... ... ve ... ayrı ayrı temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ..., Rana ... ve ..."nun tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; kural olarak, yönetim kurulu üyeleri şirket adına yaptıkları işlemlerden dolayı kişisel olarak sorumlu tutulamazlarsa da, TTK’nın 336. maddesinde belirtilen hallerde ortaklığa ve ortaklık alacaklılarına karşı kusursuz olduklarını ispat etmedikçe tüm yöneticiler oluşan zarardan müteselsilen sorumlu olurlar. Yani yönetim kurulu üyelerinin görevlerini ifaları sırasında bir zarar oluşmuşsa, bu zararın üyelerin kusurlu eylemi sonucunda meydana geldiğinin kabulü gerekmektedir. Başka bir deyişle, Türk Ticaret Kanunu yönetim kurulu üyeleri için ispat yükü ters çevrilmiş kusur esasına dayanan bir sorumluluk öngörmüş ve yönetim kurulu üyeleri aleyhine kusur karinesi kabul etmiştir (Gönen Eriş, Ticari İşletme ve Şirketler, s:1941, 1942, 1999). Nitekim TTK’nun 338. maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin kusur ve sorumluluklarının bulunmadığını ispat edemedikleri takdirde zarardan sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Denetim kurulu üyelerinin de kusursuz olduklarını ispat etmedikçe zarardan sorumlu bulundukları, TTK’nın 359. maddesinde düzenlenmiştir.
    Dava konusu olayda davalı yönetim ve denetim kurulu üyelerine isnat edilen kusurlu eylem tedbir kararlarına aykırı ve ticari dayanaktan yoksun olarak bazı grup firmalara fon aktarımı amacıyla ödemeler yapılması şeklinde açıklanmış olup, mahkemece de davalıların yönetim kurulu ve denetçi oldukları dönemde, 2002-2003 yılı içerisinde değişik tarihlerde, ticari sebebi açıklanmayan para aktarımlarının gerçekleştirildiğinin sabit olduğu kabul edilmiştir. Buna göre zarar, usulsüz işlem anında gerçekleşmiş olup, zararın gerçekleşmiş sayılması için paranın gönderildiği şirkete başvurulması, ona karşı tüm yasal yolların tüketilmiş olması ve paranın şirketlerden tahsil edilebilir olması davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. O halde mahkemece anılan işlemler ile zararın gerçekleştiği kabul edildiğine göre, bir kısım ödemelerin geri tahsil edilmesinin mümkün olduğu gerekçesi ile bu tutarlar yönünden davanın reddi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 275,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılar ..., davalı ... ..."den ayrı ayrı alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 250,75 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi