
Esas No: 2020/4808
Karar No: 2021/4822
Karar Tarihi: 07.04.2021
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/4808 Esas 2021/4822 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz İsteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı, 2009 / 7. aydan 30.03.2014’e kadar hizmet akdi ile davalı Kurum nezdinde kadar çalıştığını belirterek eksik sürelerin tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı ... İdaresi, Kurumun resmi bir kurum olduğunu, ... Başkanlığı"na bildirilmemesinin mümkün olmadığını, ancak resmi belgeler ile ispatı mümkün olduğunu belirtmiştir.
Davalı ... Başkanlığı davanın reddi gerektiğini belirtmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davacının yıl boyunca aralıksız ve kesintisiz olarak çalıştığının tespit edildiği, ancak buna ilişkin sigorta prim ödemelerinin eksik yapıldığı vicdani kanaatine ulaşılmış olup, davacının ...Belediye Başkanlığı nezdinde 2010 yılında 150 gün, 2011 yılında 180 gün, 2012 yılında 150 gün, 2013 yılında 180 gün ve 2014 yılında 90 gün aralıksız ve kesintisiz çalıştığının tespitine dair hüküm verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK "nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Her iki davalı da kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın Yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Öte yandan, davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir yerel yönetim kuruluşu olan belediyeye ait işyeridir. Bu tür kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıldır.
Eldeki davada, davacının mevsimlik çalıştığı tanık beyanları ile ortaya konulmasına rağmen, tam çalışmaya dair kabul kararı verilmesi yerinde görülmemiştir. Yukarıda ilkelere göre, Mahkemece resmi bir kurum olan belediyede çalışmaların belgelere dayandırılmasının esas olması gerektiği hususu göz ardı edilmeksizin; davacının bildirilmeyen dönemde varsa ücret belgeleri, sözleşmeler, puantaj kayıtları celp edilerek ne şekilde, ne kadar süre çalıştığı hususu tereddüte mahal vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalı, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... İdaresi"ne iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.