11. Hukuk Dairesi 2013/5463 E. , 2013/23021 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/12/2012 tarih ve 2011/71-2012/293 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin elektronik satınalma hizmetleri veren, mal ve hizmet tedarikleri amacıyla yapılacak ihalelerin internet ortamından oluşturulan elektronik ihale platformu üzerinden yapılmasını sağlayan, elektronik ticaret hizmeti veren bir firma olduğunu, davalı ..."ın müvekkil şirkette Ağustos 2001-Aralık 2005 tarihleri arasında satış ve pazarlama müdürü olarak görev yaptığını, davalı Intengo Bilişim ve Teknoloji San. Tic. Ltd"nin ise 2005 yılında kurulmuş ve müvekkil firma ile aynı konularda hizmet veren bir firma olduğunu, davalı firmanın, müvekkilinin kendisinden hizmet satın alan müşterileri ile imzaladığı tip sözleşmenin tüm maddelerinin davalı şirket tarafından kendi internet sitelerinde "Kullanım Koşulları" olarak kullanıldığının tespit edildiğini, yine www.google.com.tr adresinde müvekkil "Promena" kelimesi aratıldığında kullanıcıların davalı Intengo firmasının web adresine yönlendirildiğinin öğrenildiğini, 23.11.2007 tarihinde davalı ... tarafından dava dışı bir firmaya davalı şirket adına elektronik ihale sistemi ile ilgili olarak bir e-mail gönderildiğinin tespit edildiğini, sözkonusu e-mail"de davalı ..."ın davalı şirket kurumsal kimliği ile birlikte anıldığını, davalı ..."ın davalı firma adına çalıştığını, Türkiye Halk Bankası tarafından gerçekleştirilen elektronik ihale hizmetleri satın alma ihalesi sırasında Halkbank"a gönderilen excel dosyasının müvekkili şirkette 2002-2005 tarihleri arasında çalışan dava dışı bir kişi tarafından hazırlandığının tespit edildiğini ve excel lisansının sahibi olan şirketin isminin de müvekkili şirket gözüktüğünü, buna göre müvekkili şirketin kullandığı ve lisans ücretini ödediği bir excel dosyasının izinsiz olarak kullandığının açık olduğunu, davalı ..."ın müvekkili şirkette çalıştığı dönemde hazırlanan tüm bilgi ve belgeleri ve ticari sırları davalı şirket kullanımına sunmuş olduğunu, davalıların eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu belirterek TTK m.57 kapsamında haksız rekabetin tespitine, men"ine ve maddi durumun ortadan kaldırılmasına, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., davacı şirkette 01.09.2001-02.12.2005 tarihleri arasında çalıştığını, davacı şirket ile aralarında imzalanan 02.12.2005 tarihli sulh ve ibra anlaşması ile iş ilişkisinin sona erdiğini, taraflar arasında rekabet yasağını içeren herhangi bir anlaşma bulunmadığını, davacı şirkette kullanılan yöntemler ile yapılan işlerin tüm dünyada bilinen ve bir çok ülkede uygulanması bulunan e-ihale ve e-satınalma işi olduğunu, müvekkilinin davacıya ait herhangi bir ticari sırrı kullanmadığını, müvekkili ile davalı şirket arasındaki ilişkinin gelir paylaşımına dayalı danışmanlık hizmeti olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı şirket vekili, müvekkili ile davacının aynı sektörde faaliyet gösteren şirketler olduğunu, davacının davasına konu yapmış olduğu sözleşme ile müvekkili şirket tarafından kullanılan sözleşmenin birbirinden farklı olduğunu, sözleşmelerin benzerliği düşünülse dahi bu benzerliğin hayatın olağan akışına uygun bulunduğu, Halk Bankası"na gönderilen excel tablosunun tümüyle müvekkili şirket tarafından oluşturulduğunu, bu tablonun en temel bilgileri içeren basit bir tablo olduğunu, ticari sır olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiği, eylemler sonlandırılmış ise de, tekrarlanma riskinin bulunduğu gerekçesiyle davanın her iki davalı yönünden kabulü ile davalıların dava konusu eylemlerinin TTK 57/7-8 fıkraları gereği haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile tekrarlanma ihtimaline binaen men-i ne, kararın ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dava, haksız rekabetin tespiti, men"i, maddi durumun ortadan kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafça dava dilekçesinde, davacının müşterileri ile imzaladığı tip sözleşmenin tüm maddelerinin davalı tarafça kendi internet sitesinde kullanım koşulları olarak kullanıldığının tespit edildiği, www. google.com.tr adresinde müvekkili firma ismi taratıldığında kullanıcıların davalı firmanın web sitesine yönlendirildiği, müvekkilinin eski çalışanı davalının diğer davalı ile birlikte çalışmakta olup, müvekkilinin ticari sırlarını diğer davalı şirketin kullanımına sunduğu ve müvekkiline ait elektronik ihale hizmetine ilişkin excel dosyasının davalılar tarafından kullanıldığının tespit edildiği iddia edilerek haksız rekabet teşkil ettiği belirtilen eylemler tek tek belirtilmiş ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu eylemlerin hangilerinin hangi sebeplerle haksız rekabet oluşturduğu veya oluşturmadığının açıklıkla belirtilmediği, davaya konu elektronik ihale sistemine ilişkin excel dosyasında yer alan bilgilerle davacıya ait excel dosyasında yer alan bilgilerin de farklı olduğu dikkate alındığında, davacıya ait ticari sırrın ne olduğunun tereddüte mahal bırakmayacak şekilde gerek bilirkişi raporunda gerekse mahkeme kararında ortaya konulmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının haksız rekabet oluşturduğunu iddia ettiği eylemler tek tek değerlendirilmek, hangi eylemler sebebiyle haksız rekabetin oluştuğu, davacıya ait ticari sırrın ne olduğu irdelenmek ve gerekirse konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün mümeyyiz davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararının mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı şirkete iadesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.