11. Hukuk Dairesi 2012/8142 E. , 2013/23020 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/02/2012 tarih ve 2011/57-2012/35 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının 2009/18232 sayılı ""ÇİZGİ ÜSTÜ FEN BİLİMLERİ DERSANELERİ Dershanede doğru şıkkınız eğitim ciddi kurumların işidir +şekil"" ibareli marka başvurusuna müvekkiline ait tanınmış ""FEN BİLİMLERİ MERKEZİ"" ibareli markalar gerekçe gösterilerek yapılan itirazın reddedildiğini, taraf markaları arasında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunduğunu, davalının müvekkiline ait markayı uzun süre sözleşmeye dayalı olarak kullandıktan sonra, kullanma hakkı bitince korsan kullanım yoluna gittiğini, kötüniyetli olduğunu belirterek YİDK kararının iptaline ve başvurunun reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, alınan karar ve yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, dava konusu marka başvurusunda bulunan ""ÇİZGİ ÜSTÜ"" ibaresinin 2001 yılından beri müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkili marka başvurusunun davacı markalarına benzemediğini, 556 sayılı KHK’nin 7. maddesi gereği ""FEN BİLİMLERİ"" ibaresinin tek başına tescil edilemeyeceğini ve kimsenin tekeline verilemeyeceğini, müvekkili şirket ortağı ile davacı arasında akdedilen 01.07.1997 tarihli sözleşme uyarınca Özel Fen Bilimler Merkezi Dersanesi unvanlı işyerinin dershanecilik hakkı, isim ve ruhsatnamesi ile birlikte müvekkili şirket ortağına devredildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraf markalarının 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzer olmadığı, markalar arasında iltibas tehlikesi bulunmadığı, davacının “FEN BİLİMLERİ MERKEZİ” ibareli markasının 556 sayılı KHK m. 8/4 anlamında ilgili sektörde tanınmış marka olmadığı, kötüniyetin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TPE YİDK kararının iptali ve davalı marka başvurusunun reddi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı markalarının asli ve ayırt edici unsuru ""Fen Bilimleri"" ibaresidir. Dava konusu başvuru ise kelime ve şekil unsurlarından oluşmakta olup, başvuruda yer alan ""Fen Bilimleri"" kelimesi de başvuru konusu markanın asli unsurunu oluşturmaktadır. Buna göre taraf markaları arasında yüksek düzeyde görsel, kavramsal ve sesçil benzerlik bulunduğu gibi tescil kapsamları da aynı tür mal ve hizmetleri içermekte olup, taraf markalarının 556 sayılı KHK"nin 8/1-b maddesi kapsamında benzer olduğunun kabulü gerekmektedir.
Yine, davacının 25.03.1997 tarihinde davalı şirket ortaklarından ... ile ""Dersane Devir ve İsim Kullandırma Sözleşmesi"" başlıklı bir sözleşme imzaladıkları, bu sözleşme ile davacının kendisinin uzun yıllardır işletmekte olduğu dersaneyi, dersane binasını, içerisindeki malzeme vs., telif hakları ve isim haklarıyla birlikte devretmeyi taahhüt ettiği, devredilen bu hakların ..."ın binayı tahliye etmesi ile birlikte bina sahibine geçeceğinin yani ..."ın haklarının son bulacağının sözleşmenin 3. maddesinde kararlaştırıldığı, Nitekim, Dairemizin 03.04.2012 tarih, 2010/5085 E. 2012/5225 K. sayılı kararı ile de, taraflar arasında akdedilen 25.03.1997 tarihli sözleşmenin sona erdiği, 30.06.2008 tarihinde taşınmazın davalı tarafça tahliyesi ile sözleşme çerçevesinde isim kullanma hakkının da son bulduğunun kabul edildiği anlaşılmakla, davacının markasını, marka üzerindeki hak sahipliğini bilen davalı tarafın davacının ""Fen Bilimleri"" esas unsurlu markaları ile aynı ibareyi asıl unsur olarak benimseyen dava konusu markayı kendi adına tescil ettirmek istemesinin kötüniyetli olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararının davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.