2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/174 Esas 2018/3542 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/174
Karar No: 2018/3542
Karar Tarihi: 27.03.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/174 Esas 2018/3542 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İcra Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2018/174 E., 2018/3542 K. sayılı kararda suç, 2004 Sayılı Kanun'a aykırılık olarak belirlenmiş ve sanıklar beraat etmiştir. İİK'nın 333/a maddesiyle ilgili olarak yapılan incelemelerde, alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla ticari borçlarının ödenmemesi suçunun işlenmesi durumunda İİK'nın 331. maddesi gereğince alacaklıdan mal kaçırmak suçu oluşabileceği ifade edilmiştir. Ancak, sanıklara isnat edilen suça dair delillerin yetersizliği sebebiyle beraatlarına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- İİK'nın 333/a maddesi: Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara sokmaları halinde altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.
- İİK'nın 331. maddesi: Takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bir suçtur. Haciz yolu ile takip talebinden önce veya sonra iki yıl içinde borçlu, alacaklıyı zarara sokmak amacıyla mallarını veya bir kısmını mülkünden çıkarır, telef eder, kıymetten düşürür, başkasının uhdesine geçirir veya asıl olmayan borçları ikrar ederse, alacaklı şikayeti üzerine altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
19. Ceza Dairesi         2018/174 E.  ,  2018/3542 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
    1-İİK’nın 333/a maddesinden kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
    Sanıklara isnat edilen İİK’nın 333/a maddesinde “Ticaret şirketlerinde hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olanların alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borçlarını kısmen veya tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara soktukları takdirde, bu işlem ve eylemlerin başka bir suç oluşturmaması halinde, alacaklının şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiş olup, somut olayda, şikayet dilekçesinde iddia edilen eylemlerin sübut bulması halinde, İİK’nın 331.maddesinde yaptırıma bağlanan “alacaklıdan mal kaçırmak kastıyla mevcudunu eksiltmek” suçunun oluşabileceği, İİK’nın 333/a maddesinin uygulanabilmesi için eylemin başka suç oluşturmaması gerektiği cihetle, sonuç itibariyle doğru olan beraat kararlarına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    2- İİK’nın 331. maddesinden kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
    Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nun 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
    “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
    2-)Telef ederek
    3-)Kıymetten düşürerek,
    4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
    5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
    Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da ( alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması karşısında somut olayımızda; talimat icra müdürlüğünce yapılan ve 23/01/2013 tarihli kıymet taktiri işlemine konu olan aracın yediemine ne şekilde getirildiği, trafik ekiplerince düzenlenmiş yakalama tutanağı olup olmadığı, varsa tutanağın getirtilip incelenmesi, gerektiğinde tutanak düzenleyicileri ile yedieminin de dinlenerek araç plakasının tespit edilmesi, diğer yandan söz konusu olay ile ilgili olarak savcılıkta bir hazırlık soruşturmasının bulunduğunun anlaşılması karşısında bu dosyanın da bulunarak incelenmesi ve aracın mevcut haline nasıl ve kimler tarafından getirildiğinin tespit edilerek oluşacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri yerine eksik kovuşturma ile yetinilerek yazılı şekilde sanıkların beraatine karar verilmesi ,
    Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.