23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2728 Karar No: 2020/2852 Karar Tarihi: 16.09.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/2728 Esas 2020/2852 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/2728 E. , 2020/2852 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 04.07.2011 tarihli fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının düzenlenen fatura bedelini ödemediğini, bu nedenle girişilen takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında sadece elektronik posta yolu ile yazışmalar yapıldığını, imzalanan sözleşme olmadığını, müvekkilinin Cezayir"de düzenlenen fuara katılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece HMK"nın 6. maddesi uyarınca davaya bakma yetkisinin davalının ikametgah mahkemesine ait olduğu, davalının ikametgahının da Konya olması nedeni ile mahkemenin yetkisizliğine dair verilen karar Dairemizin 18.12.2014 tarihli, 2014/6284 E. 2014/8255 K. sayılı ilamı ile davalının icra takibi esnasında icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, cevap dilekçesinde yetki hususunda bir itirazda bulunmadığı gerekçesiyle önce icra dairesinin yetkisi incelenerek sonucuna göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı sonucu yapılan yargılamada; dava dayanağı olan icra takip dosyasındaki takip dayanağı fatura incelendiğinde, sözleşmenin iptali nedeniyle davacı tarafın sözleşme ediminin yerine getirilmesinden kaynaklanan alacak hakkının bulunmadığı, sözleşmede belirlenen cezai şartın iş bu itirazın iptali davasının konusu olmadığı, bu hususta bir alacak olup olmadığı değerlendirilemeyeceği, sözleşmeye konu edimin gerçekleştirilmediğinden davacının herhangi bir alacak hakkı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.