Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/947 Esas 2020/1274 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/947
Karar No : 2020/1274


TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı - ...
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ... - (Aynı yerde)

KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Telekom Kundura ve Deri Pazarlama
Sanayi Ticaret Limited Şirketi


İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen 19/09/2011 tarih ve 381 takip numaralı ve 27/12/2012 tarih ve 222 takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı:
Dava konusu 381 takip numaralı ödeme emrinin incelenmesi:
Anayasa Mahkemesinin 15/10/2009 tarih ve E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararı karşısında dava konusu 2011/381 takip numaralı ödeme emri içeriği 2004 yılına ilişkin tarhiyatların tarh zamanaşımına uğradığı görülmüştür. Bu nedenle, dava konusu 2011/381 takip numaralı ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Dava konusu 222 takip numaralı ödeme emrinin 2007 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının incelenmesi:
2007 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamenin, 10/08/2012 tarihinde şirket kanuni temsilcisinin ikametgâhının bulunduğu köy muhtarına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Anılan ihbarnamenin, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen usullere uygun olarak tebliğ edildiğinden söz edilemeyeceği için ortada usulüne uygun biçimde kesinleşmiş bir kamu alacağının bulunmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu 222 takip numaralı ödeme emrinin 2007 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmında yasal isabet görülmemiştir.
Dava konusu 222 takip numaralı ödeme emrinin 2006 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının incelenmesi:
İlanen tebliğ edilen 2006 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamenin, davacı şirket ve şirket kanuni temsilcisinin bilinen adreslerinde tebliği yoluna gidildiğini ve muhatapların adreste bulunamama halinin usulüne uygun şekilde tespit edildiğini ortaya koyacak tebliğ alındısı, adres tespit tutanağı veya yoklama fişi Mahkemeye ibraz edilmemiştir. Özel usulsüzlük cezasının usulüne uygun şekilde kesinleştirildiğinin davalı idarece ortaya konulamaması karşısında, dava konusu 222 takip numaralı ödeme emrinin 2006 yılına ait özel usulsüzlük cezasından kaynaklanan kısmında da yasal isabet görülmemiştir.
Mahkeme bu gerekçeyle ödeme emirlerini iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 05/03/2018 tarih ve E:2016/2159, K:2018/1063 sayılı kararı:
Temyiz istemine konu kararın, 222 takip numaralı ödeme emrinin 2007 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı ile 381 takip numaralı ödeme emrinin iptali yolundaki hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle uygun görülmüştür.
2006 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarname 20/12/2011 tarihinde ilânen tebliğ edilerek dava konusu 222 takip numaralı ödeme emrine konu edilmiştir.
Davacı şirketin bilinen iş yeri adresinde memur eliyle tebligat yapılmaya çalışıldığı sırada muhtar nezdinde düzenlenen mühürlü ve imzalı 26/05/2010 ve 31/05/2010 tarihli adres tespit tutanaklarıyla terk nedeniyle şirkete ulaşılamadığının saptandığı görülmektedir.
Şirketin bilinen adresinde tebligat yapılma imkânsızlığının sözü edilen tutanaklar ile ortaya konulduğu olayda 2006 yılına ait özel usulsüzlük cezasıyla ilgili olarak ilânen tebliğ koşullarının oluşmadığından söz edilemeyecektir. 213 sayılı Kanun'un 103. maddesindeki koşulların gerçekleşmiş olması karşısında ihbarnamenin ilânen tebliği yoluna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, mahkeme kararının 222 takip numaralı ödeme emrinin değinilen kamu alacağı yönünden iptali yolundaki hüküm fıkrasının, ilânen yapılan tebligatın aynı Kanun'un 104. maddesinde düzenlenen şekil koşullarına uygun biçimde gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda yapılacak inceleme sonucu yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Daire bu gerekçeyle kararın, 222 takip numaralı ödeme emrinin 2007 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı ile 381 takip numaralı ödeme emrinin iptali yolundaki hüküm fıkrasını onamış, 222 takip nolu ödeme emrinin 2006 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının iptali yolundaki hüküm fıkrasını bozmuş; davalının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.
... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., sayılı ısrar kararı:
Kaldı ki, 2006 yılına ait özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamenin usulüne uygun olarak tebliğinin denendiğinin ilmuhaber yerine adres tespit tutanağı ile ortaya konulmaya çalışılması hukuka aykırı olup adres tespit tutanağının anılan ihbarnameye ilişkin olarak düzenlendiği de davalı idarece ortaya konulamamıştır.
Mahkeme ilk kararında yer alan gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle bozulan kısım yönünden ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Israr kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...N'İN DÜŞÜNCESİ : Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Üçüncü Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- ... Vergi Mahkemesinin, ... tarih ve E:..., K:... sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.



X - KARŞI OY:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.