
Esas No: 2014/8969
Karar No: 2015/1494
Karar Tarihi: 12.03.2015
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8969 Esas 2015/1494 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değer ve giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çamlıhemşin İlçesi, Kale Köyü 101 ada 1 parsel sayılı 2222850 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması sırasında orman vasfıyla ........... adına tesbit edilmiş ve 21.07.2008 tarihinde tapuya tescil edilmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen 15/06/2010 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkilleri ... ve ..."nun ...... İlçesi, .... Köyü, ..... Yayla Mevkiinde bulunan taşınmazlarını 1/2 hisseye göre yıllarca zilliyetlikle kullanmış olduklarını, zirai faaliyetlerde bulunduklarını, nizasız ve fasılasız kazandırıcı zamanaşımı sürelerinin çoktan geçmiş olduğunu iddia ederek tescil dışı bırakılan taşınmazın müvekkilleri adına tapuya tespit ve tesciline, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Sulh hukuk mahkemesince, taşınmazın değeri itibariyle asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve dosya asliye hukuk mahkemesine aktarılmıştır.
Asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonucu; dava edilen taşınmazın ...... Köyü, ..... ..... Mevkiinde bulunan 101 ada 1 nolu orman parseli içinde kaldığı, dört tarafının orman parseli ile çevrili olup orman içi açıklık konumunda bulunduğu, bu sebeple, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın redine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarfından temyiz temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK"nın 713. maddesi uyarınca tescil davası olarak açılmış, ancak, tescili istenen taşınmazın tapuda kayıtlı taşınmaz olduğunun belirlenmesi nedeni ile tapu iptal ve tescil davasına dönüşmüştür.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması 2008 yılında kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından, kesinleşmiş tahdit haritası, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 12/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.