18. Hukuk Dairesi 2014/11034 E. , 2014/18227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/11/2013
NUMARASI : 2011/1101-2013/1455
Dava ve karşı dava dilekçelerinde, projeye aykırılığın eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalının kendisine ait, projede zemin katta tek bağımsız bölüm şeklindeki bağımsız bölümünü 8 ayrı bağımsız daire haline getirerek, 8"er oda, tuvalet, mutfak ve banyo oluşturulduğunu, bağımsız bölümün balkon kısmında da değişiklikler yaptığını ileri sürerek bunların eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiş, karşı dava dilekçesinde ise asıl davanın bir kısım davacılarının kuzey, güney ve batı cephedeki balkonları projesine aykırı olarak kapatmaları nedeni ile eski hale getirmesi istenilmiş, mahkemece asıl davanın kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
A-Asıl dava yönünden:
1-Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesi gereğince kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını korumaya mecburdurlar. Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler yaptıramaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile ana yapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir. Yargıtay uygulamalarında kat maliklerinin rızası olsa dahi ortak duvarların kaldırılarak tek hacim haline getirilen bağımsız bölümlerin aynı nitelikte (bağımsız bölüm işyeri ise işyeri ile mesken ise mesken ile) olması aranmaktadır. Ayrıca yapılan tadilatların anataşınmaza zarar verip vermediği, statiğini etkileyip etkilemediği, anataşınmaza ek bir yük getirip getirmediği aranmaktadır. Dosya içerisindeki bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazla ilgili belirtilen hususlar doğrultusunda krokiye bağlanan açık ve anlaşılır rapor alınmadan ve anataşınmaza ait elektrik projesi, sıhhi tesisat projesi, kalorifer sistemine ait proje getirtilmeden ve mahalline uygulanarak davalı tarafından bağımsız bölümde yapılan tadilatların binaya zarar verip vermediğinin ve yapılan tadilatların anayapının tüm sistemini etkileyip etkilemediği tesbit edilmeden yetersiz bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması,
Kabule göre de;
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. (1086 Sayılı HUMK 388 ve 389. maddeleri) fıkrası "hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermekte olup, mahkeme kararının hüküm kısmında, taşınmazdaki anayapının onaylı mimari projesine aykırı olarak gerçekleştirilmiş bulunan değişikliğin projeye uygun eski haline getirilmesine karar verilmiş ise de; bu yasa hükmü gözardı edilerek, dava konusu edilen ve mahkemenin kararına dayanak yapılan bilirkişi raporunda saptanıp müdahalenin men"ine ve eski hale getirilmesine karar verilen hususların neler olduğu anılan yasa kuralı uyarınca kararın hüküm sonucu kısmında birer birer şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde açıkça yazılması gerekirken, infazda duraksamaya sebep olacak biçimde yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Davalının müdahalesinin men"i ile eski hale getirilmesine kararı verildiği halde Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesi gereğince davalılara bu iş için uygun bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,
B-Karşı dava yönünden;
Karşı davanın davacısı, asıl davanın davacılarından bir kısmının balkonu pvc ile kapatarak projeye aykırı tadilat yapmaları nedeni ile eski hale getirilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de binanın batı cephesinin karşı davalılar tarafından projeye aykırı olarak tamamı balkon haline getirilerek kullanılması nedeni ile projeye aykırılığın giderilmesini talep etmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler ve özellikle dosya arasına alınan bilirkişi raporunda binanın batı cephesinde onaylı mimari projeye göre her katta 2"şer adet küçük balkon olması gerekirken batı cephesinin tamamının balkon olarak inşaa edildiği ve bu husususun onaylı mimari projeye aykırı olduğu anlaşılmıştır. Ancak anataşınmazın batı cephesinin tüm bağımsız bölümler tarafından eski hale getirilmesinin binanın statiğine zarar verip vermeyeceği araştırılmadan hüküm kurulmuştur. Bu husus araştırılarak yapılacak inceleme neticesinde binanın tüm batı cephesinin tamamının eski hale getirilmesinin ana yapının statiğine zarar vermediğinin tesbiti halinde davanın kabulüne, aksi halde hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.