Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/781
Karar No: 2020/1279
Karar Tarihi: 02.12.2020

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/781 Esas 2020/1279 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/781
Karar No : 2020/1279

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gıda Market İnşaat Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Gıda Market İnşaat Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına, 2005 ve 2008 yıllarının Aralık dönemlerine ait katma değer vergileri, vergi ziyaı cezaları ve gecikme faizlerinden oluşan kamu alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin kanuni temsilcilik görevi 2006 yılında sona eren eski kanuni temsilci …'a 11/03/2013 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine sözü edilen şahıs tarafından anılan ödeme emrinin iptali istemiyle şirket adına dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Dava konusu ödeme emrinin dayanağı vergi/ceza ihbarnamelerinin davacıya tebliğ edilemediğini gösterir tebliğ alındılarında, komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memurunun imzasına yer verilmediği görülmüş olup ihbarnamelerin ilânen tebliğ şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, usulüne uygun olarak tebliğ edilemeyen vergi ve cezaların kesinleşerek ödenmesi gereken safhaya geldiğinden bahsedilemeyeceğinden davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu ödeme emrini iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 13/11/2018 tarih ve E:2016/2316, K:2018/10985 sayılı kararı:
Davacı şirketin, idarece bilinen adresi olan … Mah. ... Sok. No:… …/İSTANBUL'' adresinde bulunmadığı ve yeni bir adresinin de tespit edilemediği muhtar nezdinde tanzim edilen 11/03/2011 tarihli adres tespit tutanağı ile tespit edilmiştir. Bilahare davacı şirket adına düzenlenen 01/04/2011 tarihli ihbarnamelerin davacı şirketin bilinen adresine tebliğe çıkartıldığı halde adreste başkasının bulunması nedeniyle tebliğ edilemediği hususu 24/05/2011 tarihli tebliğ alındısında; ‘’… Mah. … Sok. No:… …/İSTANBUL'' adresinde tebliğe çalışılmasına rağmen muhatabın adresten ayrılması nedeniyle tebligat yapılamadığı hususu ise 02/06/2011 tarihli tebliğ alındısında beyan edilmiştir. Ayrıca, ''… Mah. … Sok. No:… …/İSTANBUL'' adresine gönderilen tebliğin de adreste başkasının bulunması nedeniyle yapılamadığı hususunun mahalle muhtarı nezdinde 09/06/2011 tarihinde tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmadığı açık olup ilân yoluyla tebliğ cihetine gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, dosyaya sunulan 29/04/2011 tarihli gazetenin eksik olması nedeniyle davacı şirket adına tarh edilen vergiler anlaşılamamaktadır. Bu nedenle, bahsi geçen ilânın davacı şirket adına tarh edilen ve davaya konu ödeme emri içeriği 2005 ve 2008 yıllarının Aralık dönemlerine ilişkin katma değer vergileri ve vergi ziyaı cezalarına ait olup olmadığı tespit edilemediğinden, ilânın 213 sayılı Kanun'a uygun yapılıp yapılmadığı hususu tespit edilememiştir.
Bu durumda, davacı şirket adına tarh edilen vergileri de gösterir okunaklı gazete ilânı, muhtarlığa gönderilen ilân yazısı ve vergi dairesine asılan ilân yazısı incelenmek suretiyle davacı şirket adına düzenlenen ihbarnameler ile ilişkilendirilmiş bir adres tespit tutanağının bulunup bulunmadığı ve ilânın 213 sayılı Kanun'a uygun yapılıp yapılmadığı hususları tespit edilerek yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davacının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, … sayılı ısrar kararı:
Mahkeme aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu uyuşmazlıkta, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde sayılan itiraz sebeplerinin bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : 22/06/2006 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanından anlaşılacağı üzere ...'ın ... Gıda Market İnşaat Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketindeki hisselerinin tamamını devrettiği, 22/06/2006 tarihinde şirket kanuni temsilciliği görevinden de istifa ettiği, dava konusu ödeme emrinin, şirketin yeni iş yeri adresine veya yetkili şirket temsilcisine tebligata çıkarılmadan, kanuni temsilcilik görevi sona ermiş olan …'ın ev adresine tebligata çıkarıldığı, ihbarnamelerin ilanen tebliğinin usulsüz olduğu, ödeme emri içeriği vergi ve cezaların tarh ve tahsil zamanaşımına uğradığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Davanın ehliyet yönünden reddedilmesi gerekirken, dava konusu ödeme emrinin hukuka uygunluğu incelenerek verilen ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
… Gıda Market İnşaat Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına, 2005 ve 2008 yıllarının Aralık dönemlerine ait katma değer vergileri, vergi ziyaı cezaları ve gecikme faizlerinden oluşan kamu alacaklarının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı dava konusu ödeme emri, tebliğ alındısında şirketin kanuni temsilcisi olduğu belirtilen …'ın ikametgah adresinde anılan şahsın eşine 11/03/2013 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Bunun üzerine ..., ... Gıda Market İnşaat Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına imzaladığı dava dilekçesine, şirketi temsile yetkili olduğunu gösteren 07/08/2000 tarihli imza sirkülerini de ekleyerek 13/03/2013 tarihinde işbu davayı açmıştır.
22/06/2006 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanından, ...'ın, anılan şirketteki hisselerini 12/06/2006 tarihli hisse devir sözleşmesiyle devrettiği, ayrıca şirket müdürlüğü görevinden istifa ettiği ve şirket müdürlüğüne on yıl süre ile …'in seçildiği hususunun 19/06/2006 tarihinde tescil edildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan, 16/10/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile … Gıda Market İnşaat Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca 09/10/2014 tarihinde ticaret sicilinden re'sen silindiği hususunun ilan edildiği görülmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “Dilekçeler üzerine ilk inceleme” başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, dava dilekçelerinin ehliyet yönünden ilk incelemeye tabi tutulacağı; 6. fıkrasında, maddede sayılan hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi halinde de davanın her safhasında 15. madde hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir. Kanun'un 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde ise 14. maddenin üçüncü fıkrasının (c) bendinde yazılı hususta kanuna aykırılık görülürse davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesinde de tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılacağı, tüzel kişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının yeterli olacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdari yargılama hukukunda ehliyet, kişinin medeni hakları kullanabilme yeteneği yanında, idari dava açmakta menfaati olmasını, yani iptali istenilen idari işlemle, meşru, güncel ve doğrudan bir menfaatinin ihlal edilmiş bulunmasını da ifade etmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda … Gıda Market İnşaat Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinin, Vergi Usul Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca yetkili kanuni temsilciye tebliğ edilmesi gerekirken, kanuni temsilcilik görevi sona ermiş olan ...'a tebliğ edildiği görülmektedir. Usule uygun şekilde tebliğ edilmeyen ödeme emrinin hem anılan şirket hem de tebligat yapılan eski kanuni temsilci yönünden hukuki sonuç doğurmayacağı tabiidir.
Bu durumda, ...'ın, kendisine tebligat yapılmış olması nedeniyle menfaatinin ihlal edildiğinden söz edilemeyecektir. Öte yandan, anılan şahsın davanın açıldığı tarih itibarıyla ve yargılama süreci boyunca şirketi temsile yetkili olmadığı hususunda da herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenlerle, davanın ehliyet yönünden reddedilmesi gerekirken dava konusu ödeme emrinin hukuka uygunluğu incelenerek verilen ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X- KARŞI OY:
16/10/2014 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ilanından, … Gıda Market İnşaat Otomotiv Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uyarınca 09/10/2014 tarihinde ticaret sicilinden re'sen silindiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin birinci fıkrasında göndermede bulunulan ehliyet ve vekalete ilişkin düzenlemelerine göre yargılama işlemlerinde bulunabilmek için öncelikle hak ehliyetine sahip olmak gereklidir. Şirketler için söz konusu ehliyet, tüzel kişiliğin kazanıldığı tarihten kaybedildiği tarihe kadar mevcut olan bir niteliktir. Başka anlatımla, bir şirketin hak sahibi olması, borçlu kılınabilmesi ve temsili ancak tüzel kişilik kazandığı tarihle tüzel kişiliğinin sona erdiği tarih arasındaki zaman diliminde olanaklı bulunmaktadır. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre de şirketlerin tüzel kişiliğinin sona ermesi, fesihleri sonucu ticaret sicilinden silinmeleriyle olur.
Bu hukuki durum karşısında, feshedilerek ticaret sicilinden kaydı silinmekle tüzel kişiliği, diğer bir deyişle hukuk alemindeki varlığı sona eren şirketin, medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti de son bulmuştur. Dolayısıyla, yargılamanın hiçbir aşamasında taraf olma ehliyeti de bulunmayan münfesih tüzel kişiliğin, gerek yargı mercilerinde, gerekse diğer resmi merciler önünde temsil edilebileceğinden söz etmek olanaklı değildir. Bu bakımdan, hukuksal varlığı olmayan şirket adına açılan davanın incelenmesine ve bu davada verilen kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesine yasal olanak bulunmadığından, temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyoruz.

XX - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi