Esas No: 2020/1128
Karar No: 2020/1301
Karar Tarihi: 02.12.2020
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1128 Esas 2020/1301 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1128
Karar No : 2020/1301
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU:… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2008 yılının Ocak ve Şubat dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, gecikme faizinin tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Tebligatın geçerli sayılabilmesi için muhataba veya kanunda sayılan bazı özel durumlar için muhatap yerine tebligatı kabule yetkili kimselere yapılmış olması gerekir.
213 sayılı Kanun, muhatap yerine tebligatı kabule yetkili kimselere yapılacak tebligatın muhataba yapılmış sayılacağını öngörmüştür. Dolayısıyla şirket adına yapılacak olan tebliğlerin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine yapılması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden dava konusu ödeme emrinin, davacı şirketin kanuni temsilcisinin, ikametgâh adresinde 02/05/2014 tarihinde eşine tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Şirketin kanuni temsilcisinin ikametgâh adresinde şirket adına yapılacak tebliğin, bizzat ilgilisine yapılması gerekmekte olup böyle bir tebliğ o adreste bulunanı değil şirketi ilgilendirir niteliktedir.
Dolayısıyla şirket adına yapılacak tebliğ işlemlerinde ilgilisinin o anda adreste bulunamaması halinde tebligatın şirketle ilgisi olmayan eşe yapılması hukuka uygun düşmemiştir.
Diğer taraftan tebliğ alındısına tebligatın şirket temsilcisi yerine eşine yapıldığına ilişkin bir açıklama ya da şerh yazılmamasında da hukuki isabet bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emrini iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 01/10/2019 tarih ve E:2016/4751, K:2019/5831 sayılı kararı:
Davacı adına düzenlenen ödeme emirinin, kanuni temsilcisinin ikametgâh adresinde bulunan ve görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı, bariz bir surette ehliyetsiz olmayan eşine tebliğ edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, ilk kararında yer alan aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ödeme emrinin tebliğinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ve 02/05/2014 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri, 08/05/2014 tarihinde dava konusu edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu edilen ödeme emrine ilişkin tebliğin, usul kurallarına uygun olmadığı yargısıyla ödeme emri iptal edilmiş ise de dava konusu edilebilme niteliğini taşıyan idari işlemi duyuran tebliğin, usul kurallarına uygun olup olmadığı, işlemin, yasal süresi içerisinde dava konusu edilip edilmediği, diğer bir deyişle, Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkı bağlamında önem arz etmektedir.
Olayda, davacı şirket tarafından, idari işlem, yasal süresi içerisinde dava konusu edilmiştir. Dolayısıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesinde ileri sürülebilecek iddialar kapsamında idari işlemde yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönüyle hukuka aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken Mahkemece, ödeme emrinin tebliğinin usul kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi hukuka uygun düşmediğinden, ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı şirket adına … tarihinde düzenlenen …numaralı ödeme emri, kanuni temsilcisinin yerleşim yeri adresinde eşine 02/05/2014 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Ödeme emrinin, iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinin 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanun'un 9. maddesiyle değiştirilmeden önceki halinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinin 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanun'un 9. maddesiyle değiştirilmeden önceki halinde ise kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği ya da zamanaşımına uğradığı hakkında yedi gün içinde itirazda bulunabileceği hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Tebliğ, hukuki bir işlemden ilgili kimsenin haberdar olmasını sağlamak için, yetkili makamın kanuni şekilde yazı veya ilân ile yapacağı belgelendirme işlemi olup amaç, işlemin muhatabı açısından yasal haklarını kullanabilmesine imkan tanımak; işlemi tesis eden idare açısından da hakkında işlem tesis edilen kişilerin hukuki sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini tespit etmektir.
Dava konusu edilen ödeme emrinin tebliğinin usulüne uygun olmadığı yargısıyla Vergi Mahkemesince ödeme emrinin iptaline karar verilmiş ise de dava konusu edilebilecek nitelikte olan idari işlemlere karşı açılacak davalarda, söz konusu tebliğin usulüne uygun olup olmadığının incelenebilmesinin, davanın süresi içerisinde açılıp açılmadığına yönelik hukuki değerlendirme gerektiren durumlar için geçerli olduğu açıktır.
Bu kapsamda, davacı tarafından yasal süresi içerisinde dava konusu edilen ödeme emrine karşı ileri sürülen 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesindeki itiraz sebeplerine yönelik iddialarından hareketle ödeme emrinin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden irdelenerek Mahkemece yeniden karar verilmek üzere ısrara konu kararın bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3-Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.