MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin tapuda maliki olduğu daireyi davalı kooperatifin imal ettiğini, davalı belediyenin; bilimsel verilere dayanmadan davacı dairesinin bulunduğu bölgede kat adetini dörtten yediye çıkartması, zemin etüdüne uyulmadan düzenlenen projeyi onaylaması, davalı kooperatifin ise; binanın yapılacağı alana ilişkin geoteknik etüt raporundaki uyarıları dikkate almadan düzenlenen projeyi uygulaması, önerilen temel sistemini uygulamaması, zemin iyileştirmesi ve etriye sıkıştırması yapmaması suretiyle zemini katı ve yumuşak kıvamda killi ve killi silt olan yere bina yapılması sonrasında meydana gelen 17 Ağustos 1999 tarihli depremde davacı dairesinin oturulamaz durumda hasarlandığını, dairenin kira gelirinden mahrum kaldığını ileri sürerek, 10.000,00 TL daire bedeli ile 440,00 TL kira gelirinin 17.08.1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı birlik vekili, davanın reddini istemiş; diğer davalı ... vekili ise, davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini savunarak, davanın usul ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, Dairemizin davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile davalı ... yönünden eylemin idari nitelik taşıdığı, bu davalı yönünden yargı yolu bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiğine işaret eden uyulan bozma ilamı doğrultusunda delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait dava konusu dairenin bulunduğu binanın 17 Ağustos 1999 Marmara depreminde hasarlandığı ve oturulamaz hale geldiği, Devlet tarafından davacıya herhangi bir kira ya da hasar yardımı yapılmadığı, davacıya ait dairenin bulunduğu yapıda meydana gelen hasarın zeminden kaynaklı olduğu ve alüvyon bulunan bu zemine yapılan binaların özel çalışma gerektirdiği halde bu hususlara dikkat edilmemesi nedeniyle davalılar ve dava dışı şahısların kusurlu bulunduğu, meydana gelen zararlarda davalı ..."nın 2/8, davalı Kooperatifler Birliğinin ise 4/8, oranında kusurlu oldukları, davacının maddi zararının 9.000.00 TL olduğu, yine 440,00 TL kira alacağı bulunduğu, davalıların kusurları oranında zarardan ve kira alacağından sorumlu oldukları dikkate alındığında tazminatın 4.500,00 TL"lik kısmı ile kira alacağının 330,00 TL"lik kısmının davalı kooperatiften tahsili gerektiği, ancak davalı ..."nın muhatap kılındığı haksız fiilin, idari
işlemin neticesi olarak tezahür etmiş olmasından dolayı görevli yargı yerinin idari yargı yeri olduğu, meydana gelen zararlardan dolayı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerektiği gerekçesiyle, davalı kooperatif yönünden, davanın kısmen kabulü ile 4.500,00 TL"nin 17.08.1999 tarihinden, 330,00 TL kira alacağı tazminatının her ay itibari ile hesap yapılmak üzere 17.08.1999 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte bu davalıdan tahsiline; davalı ... yönünden ise davanın yargı yolu bakımından usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, adli yardım talebinin kabulü nedeniyle davacıdan temyiz harcı alınmadığından, harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.