8. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6548 Karar No: 2014/11246 Karar Tarihi: 02.06.2014
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/6548 Esas 2014/11246 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2013/6548 E. , 2014/11246 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/11/2012 NUMARASI : 2010/1015-2012/891
A.. A.. ve D.. A.. ile Hazine, Ç.. K.. ve fer"i müdahil J.. K.. aralarındaki zilyetliğin korunması davasının reddine dair Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 06.11.2012 gün ve 1015/891 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili, fer"i müdahil J.. K.. vekili ve Ç.. K.. taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, parsel sayılı taşınmazın tapuda Hazine adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın 1982 yılından beri davacıların ve murisleri İ.. A.."ın zilyetliğinde olduğunu, davalı Ç.. K.."ın davacılara ait 20 yıllık narenciye ağaçlarını sökerek yerine yeni fidanlar diktiğini açıklayarak davalının müdahalesinin meni ile davacıların zilyetliğinin korunmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı Ç.. K.. vekili, dava konusu taşınmazın 2008 yılına kadar dava dışı Yasin Karakuş"un zilyetliğinde olduğunu, davalı Ç.."in 2008 yılında taşınmazın zilyetliğini bu kişiden devraldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, davalılar ile feri müdahil J.. K.. tarafından dilekçelerinde yazılı sebeplerle temyiz edilmiştir. Dava, TMK"nın 981 ve devamı maddeleri uyarınca açılan zilyetliğin korunması ve elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Zilyetliğin korunmasına ilişkin yasal düzenlemeler TMK"nın 981 ve devamı maddelerinde yer almakta olup TMK"nın 984. maddesinde dava açma hakkı süreye bağlanmıştır. Buna göre dava hakkı; zilyedin fiili ve faili öğrenmesinden başlayarak 2 ay ve her halde fiilin üzerinden 1 yıl geçmekle düşer. Burada belirtilen süreler hak düşürücü süre niteliğinde olup taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekir. Zira bu husus kamu düzenine ilişkindir. Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı Ç.. K.."ın tecavüzünün 05.08.2009 tarihinde öğrenildiğini beyan etmiştir. Dava ise 22.07.2010 tarihinde açılmıştır. Dolayısıyla anılan maddede belirtilen öğrenme tarihinden itibaren 2 aylık dava açma süresi geçmiştir. Hak düşürücü süreden sonra açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Tarafların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı Ç.. K.."a, fer"i müdahil J.. K.."a ayrı ayrı iadesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.