Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8647
Karar No: 2013/22993
Karar Tarihi: 16.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/8647 Esas 2013/22993 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/8647 E.  ,  2013/22993 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.02.2013 tarih ve 2012/523-2013/67 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, 20/06/2012 günü yapılan davalı şirkete ait olağanüstü genel kurulda sermaye arttırımı ile ortaklardan ..."na ait artırılan sermaye hissenin 34.092.000 TL"lik kısmının ayni olarak konulmasına oybirliği ile karar verildiğini, bu kararın Ticaret Sicil Gazetesi"nde ilan edildiğini, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK"nın ayni sermayeye ilişkin hükümlerinin söz konusu ayni sermaye bakımından oluşmadığını, ortaklardan ..."na ait gayrimenkulün üzerinde ipotek bulunduğunu, Tapu Sicil Müdürlüğü"nde bu gayrimenkulün mülkiyetinin davalı şirket adına devrini yapmadığını, söz konusu genel kurul kararın yasaya açıkça aykırı olması sebebiyle batıl olduğunu, bu nedenle batıl olan 20/06/2012 günlü genel kurulda alınan ayni sermaye arttırımına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı vekili, dava dilekçesinde batıl olan 20/06/2012 tarihli genel kurulda alınan ayni sermaye arttırımına ilişkin kararın iptaline karar verilmesini sağlamak için davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
    Mahkemece iddia,savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 6102 sayılı TTK"nın 445"inci maddesinde, "446"ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilirler." denilmek suretiyle genel kurul kararlarının iptalinin 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde istenilebileceği, iptali istenen genel kurul kararının 20/06/2012 tarihinde alınmasına karşın iptali için mahkemeye 09/11/2012 tarihinde başvurulduğu, yasada belirtilen 3 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece dava açma konusundaki hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak; davalı şirket vekili 22.11.2012 tarihli dilekçe ve 05.02.2013 tarihli duruşmadaki beyanı ile davayı kabul etmiş olup, mahkemece hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın kabulüne ilişkin beyana itibar edilmemiştir. Hak düşürücü süre geçmiş olsa bile yetkili kişinin yaptığı kabul kesin hüküm sonucu doğuracağından hukuki sonuç doğurur. Ancak; genel kurul tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK 317. maddesi uyarınca anonim şirket idare meclisi tarafından idare ve temsil olunur. 6762 sayılı TTK 321. maddesine göre ise temsile yetkili olanlar şirket maksat ve mevzuuna dahil olan her nevi işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak hakkını haizdirler. Somut olayda iptali istenen sermaye artırımına ilişkin genel kurul kararı davalı şirketin maksat ve mevzuuna dahil hukuki muamelelerden olmayıp olağanüstü işlerdendir. Bu nedenle şirketi temsilen yönetim kurulu üyesinin tek imza ile vekalete dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davayı kabul konusunda alınmış genel kurul kararı bulunmadan genel kurul kararının iptali davasının kabulü mümkün bulunmadığından böyle bir genel kurul kararı bulunup bulunmadığı araştırılıp yok ise bu konudaki eksikliğin giderilmesi için taraflara imkan verilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi