Esas No: 2018/82
Karar No: 2022/6561
Karar Tarihi: 14.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/82 Esas 2022/6561 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2018/82 E. , 2022/6561 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan ... Bankası A.Ş. vekilinin temyizinin incelenmesinde:
Sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görmeyen şikâyetçi bankanın kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı; usulsüz olarak verilen katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği anlaşıldığından; şikâyetçi banka adına vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinin incelenmesinde:
1) Sahte çek kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia olunan sanığın, soruşturma aşamasındaki ifadesi ve kovuşturma aşamasındaki sorgusunda, suça konu çeki alacağına karşılık ...’dan aldığını, (dosya arasında örneği bulunmayan ve aslı adli emanete alınan) ibraz etmiş olduğu sözleşmedeki yazıların ...’ya ait olduğunu beyan etmesi; UYAP kayıtlarına göre, sanığın kasten yaralama ve tehdit suçlarından yargılandığı İstanbul Anadolu 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/610 Esas ve 2015/241 Karar sayılı dosyası üzerinden yürütülen davada (... oğlu, 1973 doğumlu) ...’nın tanık sıfatıyla dinlendiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; sanıktan savunmasında bahsi geçen kişinin söz konusu davada tanık sıfatıyla dinlenen ... olup olmadığının sorulması, savunmasında bahsi geçen kişi ile tanık olarak dinlenen kişinin aynı kişi olduğunu beyan etmesi hâlinde; söz konusu kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılıp tanık sıfatıyla dinlenmesi, gerekirse suça konu çekin ön yüzündeki ve arka yüzü 1. ciranta hanesindeki yazı ve imzalar ile sanığın ibraz etmiş olduğu sözleşmedeki yazı ve imzaların sanığa ya da tanığa ait olup olmadığı, suça konu çekin arka yüzündeki 1 ve 2. ciranta hanelerindeki imzaların aynı şahıs eli ürünü olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
2) Kabule göre de,
a) Sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görmeyen şikâyetçi bankanın kamu davasına katılma hakkının bulunmadığı gözetilmeden, şikâyetçi bankanın kamu davasına katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 14.04.2022 tarihinde Başkan Vekili ...’ın karar duruşmasında başka suçtan ceza infaz kurumunda bulunan sanığın savunma hakkının kısıtlandığına dair ek gerekçesi ve oy birliğiyle karar verildi.
EK GEREKÇE
Dairemizin 14/04/2022 tarih, 2018/82 Esas, 2022/6561 Karar sayılı çoğunluğun bozma düşüncesine aşağıdaki belirttiğim ek gerekçe ile katılmıyorum.
Sayın çoğunlukla ortaya çıkan uyuşmazlık duruşmalardan bağışık tutulmak talebinde bulunan ancak hükmün verildiği oturumda bir başka suçtan hükümlü veya tutuklu olarak bulunan sanığın karar duruşmasında hazır edilmemesinin savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı noktasındadır.
Yerel mahkemece sanığın yokluğunda hüküm verildiği oturumda bir başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılmaktadır.
Savunması alındığı sırada başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunan sanıkların bağışık tutulma hakkından söz edilemez. Çünkü, bağışıklık, kovuşturma evresinde hür olan sanıklara talimat mahkemesinde veya asıl mahkemesinde savunma yapma konusunda verilen bir haktır.
Dolayısıyla başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunması sebebiyle bu konuda seçim veya tercihte bulunma imkanı bulunmayan sanığın “bağışık tutulma” beyanının hukuki sonuç doğurduğundan söz edilemez.
Buna göre bir başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunan sanığın karar duruşmasına getirilmemesi son savunma ve son söz hakkının kısıtlanması sonucunu doğurmuştur.
Bu sebeplerle sayın çoğunluğun bozma düşüncesine ek olarak anılan mahkeme kararının öncelikle CMK’nin 196/1. maddesi kapsamında savunma hakkının kısıtlandığı gerekçesi ile bozulması gerektiği düşüncesindeyim.14.04.2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.