Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/4270 Esas 2015/8167 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4270
Karar No: 2015/8167
Karar Tarihi: 04.03.2015

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2015/4270 Esas 2015/8167 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi         2015/4270 E.  ,  2015/8167 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 2015/22299 - Kanun Yararına Bozma

    Kasten yaralama suçundan sanık R.. A.."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/2-3-e, 29/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 80,00 yeni Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Alanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2008 tarihli ve 2002/1189 Esas, 2008/393 sayılı Kararını müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde suç işlediğinin bildirilmesi üzerine hakkındaki kamu davasının 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/4 ve 104/2, 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddeleri gereğince düşürülmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 14/01/2014 tarihli ve 2013/306 Esas, 2014/12 sayılı Kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 12.01.2015 tarih ve 2014/816 – 1963 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 29.01.2015 tarih ve 2015/22299 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
    Mezkur ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre, Alanya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/04/2008 tarihli ve 2002/1189 Esas, 2008/393 sayılı Kararına konu olan suçun işlenme tarihinin 26/04/2002 olduğu ve söz konusu kararın 16/09/2008 tarihinde kesinleştiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8-son cümlesinde yer alan "Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur." şeklindeki hüküm dikkate alındığında sanık hakkındaki dava zamanaşımı süresinin duracağı gözetilmeksizin, ihbara konu suçun denetim süresi içerisinde işlenmesinden dolayı sanık hakkındaki yargılamaya devamla hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde usul ve yasa hükümlerine aykırı şekilde hüküm kurulmasında; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Dosyanın incelenmesinde; sanık R.. A.."un 26.04.2002 tarihinde işlediği yaralama eylemi nedeniyle Alanya 1. Asliye Ceza mahkemesinin 24.04.2008 gün ve 2002/1189 Esas, 2008/393 sayılı Kararı ile, TCK 86/2, 3-e, 29, 62. maddeleri uyarınca 80 TL. adli para cezasıyla cezalandırıldığı ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği; kararın 16.09.2008 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 18.09.2009 günü eşine karşı kasten
    yaralama suçunu işlediği, Bahçe Sulh Ceza Mahkemesinin 26.01.2010 gün, 2009/145 Esas, 2010/4 sayılı Kararıyla sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, bu hükmün de temyiz edilerek 17.06.2013 tarihinde onanmakla kesinleştiği, 5271 sayılı CMK"nin 231/8-son maddesi gereğince denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının duracağı, ancak denetim süresi içerisinde kasten işlenen suç tarihinden sonra duran zamanaşımının tekrar işlemeye başlayacağı, zamanaşımının en baştan başlamayacağı, duran zamanaşımının kaldığı yerden işleyeceği, bu nedenle mahkemenin hüküm tarihinde 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde düzenlenen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşıldığından, mahkemenin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 04.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.