4. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/15575 Karar No: 2013/14770 Karar Tarihi: 24.09.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/15575 Esas 2013/14770 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2012/15575 E. , 2013/14770 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/07/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/12/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, rücuen alacak istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı, dava dışı üçüncü kişinin mevzuat gereği kendisine indirimli tarife uygulanması gerekirken... talimatı üzerine indirimli tarife uygulamasından vazgeçilmesi nedeniyle ödemiş olduğu fazla elektrik bedelinin geri alınması için açtığı dava sonucunda mahkemece verilen ve kesinleşen karar gereğince üçüncü kişiye ödemiş olduğu tazminatın rücuen davalıdan ödetilmesini istemiştir. Davalı ise, yasal süre içerisinde zamanaşımı savunmasında bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkemece, davalının zamanaşımı itirazı hakkında bir değerlendirme yapılmaksızın açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Rücu hakkı başkasına ait borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihlerinde gerçekleşmiştir. Davacı, ödeme tarihi itibariyle fiil ve faili bildiği gibi zarar da tam anlamıyla gerçekleşmiştir. Davanın niteliğine göre zamanaşımının başlangıç tarihi zarara neden olan haksız fiil tarihi olmayıp sonucu doğan zararın zarar görene ödendiği tarihtir. Çünkü ortaya çıkan zararı ödeyen kişi ancak bu ödeme tarihinden sonra talep edebilme hakkına kavuşur ve bu süre bir yıldır. Bu süre geçmişse ve davalı taraf zamanaşımı savunmasında bulunmuşsa, mahkemece bu savunma öncelikle incelenmelidir. 1086 sayılı HUMK.m.195 ve 6100 sayılı ...m.142 gereği zamanaşımı savunması hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden işin esasına girilmemeli, bir “ön sorun” olarak incelenmeli; gerçekleşip gerçekleşmediği yöntemince araştırıldıktan sonra bu konuda bir karar oluşturulup, daha sonra davanın incelenmesi aşamasına geçilmelidir. Somut olayda, davacı şirket tarafından üçüncü şahsa yapılan son ödeme tarihi 10/05/2007 olup, eldeki davanın açılma tarihi ise 17/07/2009"dur. Şu durumda, yerel mahkemece, davalının zamanaşımı savunması usulünce değerlendirilip olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden davanın esastan incelenip sonuçlandırılması usul ve yasaya uygun bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. ...
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davacının tüm davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 24/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.