Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki bulunduğu taşınmaza ve sınır duvarına komşu parsel maliki davalıların merdiven, wc ve baca inşaatı yapmak suretiyle elattıklarını, koku ve duman nedeniyle zarar gördüğünü, bu nedenle aralarında çıkan tartışma yüzünden davalılar tarafından Cumhuriyet Savcılığına şikayet edildiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine eski hale getirilmesine ve 10.000.-YTL maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların davacıya ait çaplı taşınmaza elatmalarının olmadığı ve komşuluk hukukuna aykırı yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamı ve toplanan delillere göre, davalıların davacıya ait taşınmaza eylemli olarak herhangi bir elatmasının bulunmadığı, maddi ve manevi tazminat koşullarının da oluşmadığı gözetilmek suretiyle bu istemlerin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Diğer temyiz itirazlarına gelince; davacı kendisine ait 3 nolu parselin bitişiğinde bulunan davalı A...’nin maliki bulunduğu 4 parsel sayılı taşınmazda davalılar tarafından yapılan tuvalet ve tandırın kendisine zarar verdiğini belirterek, Türk Medeni Kanununun 737. ve devam eden maddelerine göre komşuluk hukukundan kaynaklanan zararın giderilmesini de dava etmiştir. Mahkemece, kendi gözlemine dayanarak Türk Medeni Kanununun 737/2 maddesine göre davalıların eyleminin komşular arasında hoşgörülebilecek nitelikte olduğu gerekçe yapılarak bu husustaki davanın reddine karar verilmiştir. Oysa dosya arasında bulunan bilirkişi raporu ile mahkeme gözlemi birbirine uymamaktadır. Bilirkişi raporunda tandırın ve tuvaletin dumanı ve kokusunun davacıya zarar verdiği açıkça belirtilmiş ve bu zararın ne biçimde giderileceği de açıklanmıştır. Hal böyle olunca, hükme elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi raporunda belirtilen zararın giderim tarzı olan önlemlerin karar altına alınması gerekirken aksi düşüncelerle davanın reddi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.