8. Hukuk Dairesi 2013/17811 E. , 2014/11233 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2013
NUMARASI : 2013/361-2013/243
S.. M.. ve müşterekleri ile Vakıflar Genel Müdürlüğü aralarındaki mirasçılık belgesi istemi davasının dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair İstanbul 14. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 26.04.2013 gün ve 361/243 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, hasımlı olarak açılan mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK"nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan hasımlı mirasçılık belgesi verilmesi davasında görevli Mahkeme Asliye Hukuk olup, görev de kamu düzenine ilişkin bulunduğundan davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddine mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin dava, mirasbırakanın mirasçıları, mirasçıları yoksa son mirasçı sıfatıyla Hazine ya da mahkemece yetki verilmek koşuluyla üçüncü kişi tarafından açılabilir. Mirasçılık belgesi, mirasçıların mirasbırakanla irs ilişkisi ile birlikte miras paylarını gösteren bir belgedir. Hukukumuzda mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin dava kural olarak hasımsız olarak açılması ve çekişmesiz yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması gerekmekte ise de, hukuki yarar bulunması koşulu ile bu tür davaların uyuşmazlık çıkaran kişiler hasım gösterilerek hasımlı olarak açılması ve çekişmeli yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması da mümkün bulunmaktadır.
Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 598. maddesinde başvuru üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği açıklanmıştır. Mahkemece, tensip tutanağı ile birlikte yapılan incelemede 6100 Sayılı HMK"nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan hasımlı mirasçılık belgesi verilmesi davasında görevli mahkeme asliye hukuk olup, görev hususu da kamu düzenine ilişkin bulunduğundan dava dilekçesinin görev yönünden reddine mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın talep halinde görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Görev kamu düzenine ilişkin olup, Mahkemece resen gözönünde bulundurulur. Somut dava, 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 25.04.2013 tarihinde açılmıştır. 01.10.2011 tarihinden önce yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun sulh hukuk mahkemesinin görevini belirleyen 8/II-5. bendine göre “mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davalarına…” bakar şeklinde olduğu halde 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nun 1. maddesi uyarınca; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden” sayılır, hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun"un 2. maddesinde ise, “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi” olduğu vurgulanmıştır. 6100 sayılı HMK"nun 4/1-ç bendine göre “Bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hakimini görevlendirdiği davalara sulh hukuk mahkemesi bakar” yine aynı Kanunun, görevli mahkeme başlığını taşıyan 383/1. fıkrasında; “çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi” olduğu açıklanmıştır. Öte yandan genel hüküm niteliğinde bulunan TMK"nun 598/1. fıkrasında da, mirasçılık belgesinin sulh hukuk mahkemesince verilmesi öngörülmüştür.
6100 sayılı Kanun"un çekişmesiz yargı işleri başlığını taşıyan 382/1-c kısmının 6. bendine göre, mirasçılık belgesi verilmesinin sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği ve çekişmesiz yargı kapsamına alındığı belirlenmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi 1086 Sayılı HUMK"nun 8/II-5. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev sulh hukuk mahkemesine verildiği halde, 6100 Sayılı HMK"nun 382/2-c kısmının 6. bendine göre, sulh hukuk mahkemelerinin sadece veraset belgesinin verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevli olduğu anlaşılmaktadır. Anılan maddenin bu haliyle yorumlanmasında mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen mirasçılık belgesinin iptali davalarına sulh hukuk mahkemesinde bakılamayacağı ve bu mahkemenin görevli olamayacağı sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki, mirasçılık belgesinin iptali davaları hasımlı olarak açılması zorunlu bulunduğundan çekişmesiz yargıdan çıkıp çekişmeli yargı haline geldiği de bir gerçektir. Bu durum karşısında HMK"nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra açılan eldeki dava bakımından HMK."nun 382/2-c kısmının 6. bendi uyarınca görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varıldığından yazılı şekilde dava dilekçesinin görev yönünden reddine dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine ilişkin olarak verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğu için bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III-1. ve 3.bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.