8. Hukuk Dairesi 2013/18369 E. , 2014/11232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Boğazlıyan Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/07/2013
NUMARASI : 2013/60-2013/375
L.. D.. tarafından açılan mirasçılık belgesi verilmesi davasının reddine dair Boğazlıyan Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 23.07.2013 gün ve 60/375 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, hasımsız olarak açtığı dava dilekçesi ile tapu işlemlerini yaptırabilmek için muris R.. D.."ın veraset ilamının verilmesini istemiştir.
Mahkemece, muris R.. D.."ın eşi Ş.. D.."ın nüfus kaydının kapatılarak ölüm araştırması şerhinin düşüldüğü, dinlenen tanıkların, Ş.. D.."ın 1991 yılında çocuksuz olarak öldüğünü beyan etmeleri üzerine, Ş.."nin 2. zümre mirasçılarına pay gitmesi gerektiği, Ş.."nin mirasçılarından olan kardeşi N.. D.."in de kaydının kapatılarak ölüm araştırması şerhinin düşüldüğü ve verasete esas nüfus aile kayıt tablosuna ulaşılamadığı, Nüfus Müdürlüğü"ne yapılan başvuru sonucunda da Ş.. D.. ve N.. D.."e ait ölüm olayının sonuçlandırılamadığı, bu suretle muris R.. D.."ın mirasçılarından Ş.. D.. ve N.. D.."in ölü mü, sağ mı olduklarının bilinemediği, ölü oldukları kabul edilse, ölüm tarihleri bilinmedikçe mirasçılık durumları netlik kazanamayacağı, kaldı ki bu kişilerin mirasçılarına da ulaşılamadığı, bu suretle muris R.. D.."ın mirasçıları ve pay oranları belirlenemediğinden veraset ilamının düzenlenemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup hâkim tarafların talepleri ile bağlıdır. Çekişmesiz yargıya tabi davada ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Bilindiği üzere 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 31. ve devamı maddelerinde kimlerin ölüm bildiriminde bulunabilecekleri, ölüm kaydının hangi hallerde nüfus kütüklerine işleneceği açıklandıktan sonra 33. maddesinde ölmüş olduğu halde, aile kütüklerinde sağ görünenlere ait ölüm tutanaklarının, ölüm olayını gösterir belge ile başvurulması halinde Nüfus Müdürlükleri"nce düzenlenerek gerekli işlemin yapılacağı, herhangi bir belge ibraz edilememesi durumunda ölüm beyanının doğruluğunun Nüfus Müdürlükleri"nce araştırıldıktan sonra düzenlenecek ölüm tutanağının mülkî idare amirinin emri ile işleme konulacağı, bu kanuna dayanılarak çıkartılan Yönetmeliğin 69. maddesinin 3. bendinde de ölüm bildirimi sırasında herhangi bir belge verilemediği takdirde; ölünün hısımlarının ve ölüm olayını bilenlerin kimlikleri ile yerleşim yeri adreslerinin tespit edileceği, bu belgelerin mülkî idare amirliği aracılığı ile güvenlik makamlarına gönderilerek kişinin ölümünün araştırılmasının isteneceği, kütüklere ilgilinin ölüm araştırmasının yapıldığı açıklamasında bulunulacağı, bu araştırma sonuçlanıncaya kadar kayıt üzerinde işlem yapılamayacağı, kişinin öldüğünün tespit edilmesi halinde ölüm olayının aile kütüğüne tescil edileceği, hakkında araştırma yapılan kişinin sağ olduğunun anlaşılması halinde ise yapılan açıklamanın silineceği, 4. bendinde de genel müdürlükçe, MERNİS ve adres kayıt sisteminde yer alan bilgilerden yararlanılarak uzun süredir işlem görmeyen, ölü olması muhtemel olup da aile kütüklerinde sağ görünenlerin araştırılmasının 3. fıkrada belirtilen usule göre nüfus müdürlüklerince yaptırılacağı belirtilmiştir. Bütün maddeler birlikte değerlendirildiğinde nüfus kütüğünde kayıtlı kişinin ölüm kaydı kütüklere işlenmedikçe veya asliye hukuk mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile kişinin ölmüş olduğu belirlenmiş olmadıkça dar yetkili sulh hukuk mahkemesince kişinin sağ olduğunun kabul edilmesi gerekir. Nüfus müdürlüklerince ölüm araştırması yapılması ve buna ilişkin açıklama yazılarak kütükteki kaydın kapatılmış olması bu olguyu değiştirmez.
Somut olayda, davacı vekili, tapu işlemlerinin yaptırılması için muris R.. D.."ın mirasçılık belgesinin verilmesi istemiyle dava açmıştır. Dosya içeriğinde toplanan delillerden Ş.. D.. ile N.. D.."in 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 33. ve Yönetmeliğin 69. maddelerine göre ölüm araştırması yapıldığından kayıtlarının kapatıldığı anlaşılmaktadır. Ş.. D.. ile N.. D.."in nüfus kayıtlarının ölüm araştırması nedeniyle kapatılmış olmasının mirasçılık belgesi istenilen kişi yönünden mirasçılık belgesi verilmesine engel olmayacağı, yapılan ölüm araştırması sonuçlanıp ölüm kayıtları düşülünceye kadar haklarında ölüm araştırması yapılanların sağ olarak kabul edilmesi ve buna göre davanın esası yönünden bir karar verilmesi gerektiği, ölüm kayıtları işlendikten sonra bu kişiler yönünden ayrıca dava açılabileceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca az yukarıda açıklanan hukuksal olgular gözetilerek haklarında ölüm araştırması yapılanların ölüm kaydı işleninceye kadar sağ oldukları kabul edilerek ve muristen dolayı istenilen mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken yasal düzenlemenin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/III-2. Bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.