2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/8662 Esas 2018/3507 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/8662
Karar No: 2018/3507
Karar Tarihi: 27.03.2018

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2016/8662 Esas 2018/3507 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, İİK'nın 331. maddesine aykırı davranmakla suçlandı. Ancak yerel mahkeme, icra takibi sırasında muvazaalı davrandığını iddia eden şikayetçinin argümanlarını yeterince araştırmadan sanığı beraat ettirdi. Temyiz isteği üzerine yapılan incelemede, suç tarihinin yanlış belirtildiği, sanığın akrabalık ya da arkadaşlık ilişkisine sahip olduğu alacaklı ile arasında tartışılmadan beraat verildiği ve borcun hayali olup olmadığının araştırılmadığı belirtildi. Bu nedenle, karar bozuldu ve dosya yeniden incelenmek üzere yerel mahkemeye gönderildi.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2016/8662 E.  ,  2018/3507 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla,
    “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak,
    2-)Telef ederek
    3-)Kıymetten düşürerek,
    4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek,
    5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek;
    Mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması, somut olayımızda; şikayetçi tarafça, sanığın kendisi aleyhine muvazaalı icra takibi yaptırarak maaşına birinci sırada haciz koydurduğunu ve bu eylemin alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla yapıldığının iddia edilmesi karşısında, sanığa isnat edilen suç kastının oluşup oluşmadığının tespiti açısından, muvazaalı olduğu iddia edilen Aydın 2. İcra Müdürlüğünün 2013/9221 Esas sayılı icra takip dosyasının alacaklısı ile sanık arasında yakın akrabalık ya da yakın arkadaşlık ilişkisi bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve borcun hayali olup olmadığı tartışılmadan eksik kovuşturmayla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kabule göre de,
    Ceza dava dosyasında suç tarihi muvazaalı olduğu iddia edilen icra takip tarihi olan 11.06.2013 olması gerekirken gerekçeli kararda 21.11.2013 olarak tarihin yanlış gösterilmesi,
    Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.