17. Hukuk Dairesi 2015/4040 E. , 2017/10313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik ... şirketi olduğu aracın içinde yolcu olan davacının yaşanan çift taraflı trafik kazasında yaralandığını, kazanın davalı tarafın kusurundan kaynaklandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 40.000,00 TL manevi, 125.000,00 TL daimi iş gücü kaybı, 1.000,00 TL tedavi ve bakım gideri, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik zararının poliçe limitleri dahilinde kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davacının hatır için araç taşındığından %30 indirim uygulandığı belirtilmek suretiyle; davacının iş gücünde sürekli bir kayıp olmadığından bu kısma ilişkin tazminat talebinin reddine, geçici olarak çalışamadığı dönem zararına karşılık 1.131,81 TL maddi tazminatın, 500,00 TL tedavi giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan 25/05/2009 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine 9.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ve..."tan müştereken ve miıteselsilen kaza tarihi olan 25/05/2009 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm davalılar ... ve ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar ... ve ... vekilinin ve davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2- Davalılar ... ve ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A- 6100 Sayılı HMK"un geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK"un 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL"ye çıkarılmıştır.
Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davalı hakkındaki maddi tazminatın kabulüne dair verilen hüküm kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ...’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
B- Reddedilen kısım bakımından ise; Yasal, hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeni ile davanın kısmen kabul edilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmez ilkesi de göz önünde bulundurularak reddedilen maddi tazminat bakımından davalı taraf lehine nispi vekalet ücreti takdir etmek gerekirken; yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi isabetli bulunmamış, bozma nedeni yapılmıştır.
3- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
A- Mahkemece, davacının hatır için taşındığı kabul edilerek %30 oranında bir indirim uygulanmış ise de; %30 oranındaki indirim fazladır. Dairemiz uygulamaları ve yerleşmiş içtihatlar uyarınca %20 indirim yapılarak karar verilmelidir.
B- Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak,B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2/A nolu bentte açıklanan nedenlerle kabul edilen maddi tazminat miktarının kesin olması nedeni ile davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin bu yöne ilişkin kısmının REDDİNE, 2/B bendinde açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin, 3/A-3/B bentlerinde açıklanan nedenlerle de davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 09.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.