Esas No: 2018/8202
Karar No: 2022/1628
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/8202 Esas 2022/1628 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/8202 E. , 2022/1628 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın işlediği kabul edilen ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunun TCK'nin 257/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e, 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, son suç tarihi olan 20/10/2005 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin soruşturma izni alınmasıyla ilgili durma süreleri eklendiğinde dahi gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında atılı suçtan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanık hakkında zimmet suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Suç tarihlerinde Balıkesir ilinde vali yardımcısı olan ve aynı zamanda Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı başkanlığı görevini yürüten sanığın, vakıf hesaplarından 27/08/2004 tarihli tutanak ile 1.750,00 TL, 17/06/2005 tarihli tutanak ile 1.000,00 TL avans aldığı halde bu paraları vakfın amaçları doğrultusunda harcadığına dair belge sunmadığı, ayrıca 01/10/2004 tarihli ödeme makbuzuyla şehit babası ...'ye nakdi yardım olarak verilmek üzere kendisine teslim edilen 500,00 TL'yi bu kişiye vermediği, bu itibarla toplamda 3.250,00 TL vakıf parasını mal edindiği iddiasıyla açılan kamu davasında;
Sanığın aşamalardaki savunmalarının tüm iddialar yönünden detaylı olarak tespit edilmediği, bozma ilamımız öncesinde alınan savunmasında; vakıftan farklı tarihlerde nakit para aldığını, aradan geçen zaman farkı nedeniyle bu paraları ne için aldığını hatırlamadığını, bozma ilamımız sonrasındaki savunmasında ise; suça konu paraları geri ödediğini ifade ettiği, tutanaklarda ödemeyi yapan kişi olarak imzası bulunan vakıf muhasebecisi Mustafa İçkin hakkında vakıf parasını mal edinmesi nedeniyle Balıkesir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/02/2011 tarihli ve 2010/438 Esas, 2011/79 sayılı Kararı ile hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, şehit yakını ...'ye verilmek üzere 500,00 TL paranın sanığa teslimine ilişkin tutanak 01/10/2004 tarihli olduğu halde dayanak olarak sonraki tarihli 07/10/2004 tarihli ve 39. 37 sayılı kararın gösterildiği, tanık ...'ın soruşturma evresindeki beyanında; görevden alınan vakıf müdürü ...'nun sanığa kızgınlığı nedeniyle bu konuyu gündeme getirdiğini, 17/06/2005 tarihli tutanakta ödemeyi yapan kişi olarak imzası bulunan tanık ...'in ise kovuşturma evresindeki beyanında; vakıf müdürüne sorduğunda sanığa ödenen avansın kapatıldığını kendisine söylediğini ifade ettikleri nazara alınarak,
Sanığın tüm iddialara ilişkin detaylı savunmasının alınması, ilgili vakıftan, vakıf başkanlığı yapan vali yardımcılarına elden para verilmesi şeklinde bir uygulamalarının bulunup bulunmadığının sorulması, suça konu paraların sanığa ödenip ödenmediğinin tespiti amacıyla ödeme belgelerinde yer alan imzaların sanığa aidiyetinin araştırılması, bu paraların muhasebeci tarafından mal edinilen miktarlara dahil olup olmadığının tespiti sonrasında, suçun sübutunun kabulü halinde suça konu paraların kuruma iade edilip edilmediği hususu da araştırılmak suretiyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşulları değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeler sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında zincirleme suç nedeniyle artırım yapılması sırasında 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası yerine 3 yıl 1 ay 15 gün şeklinde fazla ceza tayini,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete'nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında bu bentteki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanması yerine, aynı madde ve fıkranın "d" bendindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 10/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.