Esas No: 2018/4614
Karar No: 2022/1604
Karar Tarihi: 10.02.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4614 Esas 2022/1604 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın görevi kötüye kullanma suçu yerine hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğine karar vererek mahkumiyet kararı vermiştir. Ancak, daha sonra yapılan yasal bir değişiklikle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu uzlaşma kapsamına alındığından ve sanığın bu yasal düzenlemeye göre değerlendirilmesi gerektiğinden bahsedilmiştir. Bu nedenle, mahkemenin kararı kanuna aykırı bulunmuştur ve bozulmasına karar verilmiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: - 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 155/2. maddesi (hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu) - 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesi (hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun uzlaşma kapsamına alınması) - 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2. maddesi (farklı yasal düzenlemeler arasında seçim yapılması) - 6763 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 35. maddesi (uzlaşma işlemlerinin yapılması) - 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi (uzlaşma işlemlerinin esas ve usulleri) - 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (bozulma kararı verilmesine ilişkin hükümler) - Ceza Muhakemesi Usul Kanunu'nun 321 ve 326. maddeleri (kararların bozulması ve yenilenecek yargılama usulleri)
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Eylemin basit zimmet suçunu oluşturduğu kabulü ile mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 17/06/2021 tarihli ve 2021/5-43 Esas, 2021/287 sayılı Kararında da açıklandığı üzere; sanık ile katılan arasındaki vekalet ilişkisinde kamu otoritesi ve kamu gücünün kullanılmadığı, söz konusu paranın teslim edilmesinin sanığın avukat olmasının doğal sonucu değil katılan tarafından şahsına duyulan güven ilişkisi nedeniyle verilen ahzu kabz yetkisi kapsamında gerçekleştirildiği ve buna bağlı olarak da aralarındaki ilişkinin hizmet ilişkisi kapsamında kaldığı gözetildiğinde, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 155/2. maddesinde tanımı yapılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı ve hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde 30928 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesinin ''Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur'' hükmü de gözetilerek, 6763 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile değişik CMK'nin 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 10/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.