Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12466
Karar No: 2016/3576
Karar Tarihi: 17.03.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/12466 Esas 2016/3576 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/12466 E.  ,  2016/3576 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, Kurum işlemlerinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1989 – 1995 döneminde 2926 sayılı Kanun hükümleri kapsamında 2.061 günlük, 1978 – 28.07.2008 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun çerçevesinde 2.583 günlük, 03.04.2009 – 10.06.2009 döneminde 5510 sayılı Kanunun 4/1-(a) maddesine tabi olarak 68 günlük zorunlu sigortalılığı bulunan, 600 günlük askerlik borçlanması bedelini yatıran, 20.07.2009 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis başvurusunda bulunan davacıya 2829 sayılı Kanuna göre hizmet birleştirmesi yapılarak 5.312 gün üzerinden 506 sayılı Kanunun Geçici 81/B maddesi gereğince davalı Kurumca 01.08.2009 tarihi itibarıyla aylık bağlandığı, 19.01.2006 gününden itibaren süregelen karayoluyla şehirlerarası yük taşımacılığına bağlı vergi kaydının Kurumca 2013 yılının Eylül ayında belirlenmesi üzerine davacının yeniden tescili yapılıp 01.10.2008 – 20.07.2009 döneminde 5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) maddesi kapsamında sigortalı kabul edilerek prim borcu tahakkuk ettirildiği, 30.09.2013 tarihinde borcunu ödeyen davacının bu kez 2014 yılının Şubat ayında, 03.04.2009 – 10.06.2009 döneminde çakışan hizmet akdine tabi çalışmaya bağlı 4/1-(a) maddesi kapsamındaki sigortalılığı ile koşulların yerine getirilmediği gerekçesiyle aylığının iptal edilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar nedeniyle borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmakta olup talep, Kurum işlemlerinin iptaline, çakışan dönemde 4/1-(a) maddesi kapsamında sigortalı olunduğunun, kesildiği günden itibaren aylığın yeniden bağlanması gerektiğinin ve aylıklar nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yöneliktir.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 4. maddesinin 1. fıkrasında, bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından; hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların (a) bendi, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi yükümlüsü olanların (b) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı belirtilmiştir.
    Diğer taraftan anılan Kanunun 53. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalının, 4. maddenin 1. fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması durumunda; öncelikle aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı öngörülmüş, anılan fıkra daha sonra 6111 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişikliğe uğramıştır. 01.03.2011 günü yürürlüğe giren bu maddede, sigortalının 4. maddenin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi durumunda ise aynı maddenin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı açıklanmış, 5510 sayılı Kanuna 6111 sayılı Kanunla eklenen Geçici 33. maddede de Kanunun 53. maddesinin 1. fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişikliklerin, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı belirtilmiştir.
    Ayrıca 2829 sayılı Kanunun 8. maddesinde, birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son 7 yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması durumunda ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanıp ödeneceği bildirilmiştir.
    Sosyal Güvenlik Hukukumuzda, “sosyal sigortalarda çokluk”, bir başka anlatımla bireylere olabildiğince sosyal sigorta hakkı tanıma, “yararlanmada ve yükümlülükte teklik” ilkesi egemen olup buna göre, aynı tarihlerde farklı sosyal güvenlik kuruluşları ve kanunları kapsamında bulunulamaz ve çifte sigortalılık olarak adlandırılan bu statü kanun hükümleriyle engellenmiştir. 5510 sayılı Kanunun yürürlükte olmadığı 01.10.2008 tarihi öncesine ilişkin olarak bu tür çakışan (ikili) sigortalılığa ilişkin uyuşmazlıkların çözümü için, gerçek ve fiili çalışmanın, başka bir anlatımla baskın sigortalılık olgusunun hangi Kurum ve Kanun kapsamında gerçekleştiği belirlenmeli, aynı döneme rastlayan gerçek ve fiili çalışmalardan hangisinin sigortalının hayatında ekonomik olarak baskın çalışma niteliği taşıdığı ortaya konulmalıdır. Şu durumda 506 sayılı (hizmet akdine dayalı olarak işveren/işverenler tarafından çalıştırılma) ve 1479 sayılı (hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışma) Kanunlar kapsamında veya 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (b) bentleri çerçevesinde birleşen (çakışan) zorunlu sigortalılık olgusuna ilişkin olarak; 5510 sayılı Kanunun yürürlükte olmadığı 01.10.2008 tarihi öncesi dönem yönünden baskın sigortalılığa üstünlük tanınmalı, 01.10.2008 – 01.03.2011 dönemi yönünden 5510 sayılı Kanunun 53. maddesi gereğince ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınmalı, 01.03.2011 tarihinden itibaren ise anılan maddede 6111 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gözetilerek hizmet akdine dayalı çalışmaya değer verilmelidir.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, vergi kaydı bulunan davacının hizmet akdine tabi çalışmasının söz konusu olmadığı 01.10.2008 – 03.04.2009, 10.06.2009 – 20.07.2009 dönemlerinde 5510 sayılı Kanunun 4/1-(b) maddesi kapsamında sigortalı olduğu, değinilen 53. madde düzenlemesine göre ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alındığında çakışan 03.04.2009 – 10.06.2009 tarihleri arasında da 4/1-(b) maddesine tabi sigortalı kabul edilmesi gerektiği, buna göre özellikle 2829 sayılı Kanunun 8. maddesine göre aylık tahsis koşullarının gerçekleşmediği, sonuç itibarıyla Kurum işlemlerinin yerindeliği belirgindir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi