Esas No: 2019/11792
Karar No: 2020/5601
Karar Tarihi: 02.12.2020
Danıştay 10. Daire 2019/11792 Esas 2020/5601 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11792
Karar No : 2020/5601
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
5- …
6- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_ÖZETİ : Danıştay Onuncu Dairesince verilen 17/04/2019 tarih ve E:2016/13168, K:2019/2996 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN_ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 54. maddesinde öngörülen nedenler bulunmadığından, kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:
Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.
Bu nedenle, kararın düzeltilmesi isteminin reddine, 02/12/2020 tarihinde oy çokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Dava, … ili, … ilçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … pafta, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın … oğlu … 'in tasarrufunda olan dörtte bir hissesi hakkında alınan mahluliyet kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; ilgili hissenin 1328 tarihli İntikalat Kanunu gereğince kadastro tespitinden önce vakfa kaldığı ve davalı idarece herhangi bir mahluliyet kararı alınmadığının belirtildiği, bu hâli ile ortada iptal davasına konu olabilecek bir mahluliyet kararı söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Kuru mülkiyeti vakfa, kullanma hakkı ise mutasarrıfa ait bulunmakta olan mukataalı ve icareteynli vakıf malları bakımından, mülga 2762 sayılı Vakıflar Kanunu uyarınca, Kanun'un yayım tarihinden sonra vakıf mallarının mukataaya ve icareteyne bağlanamayacağı esası getirildiği, Kanun'un 2868 sayılı Kanun ile değişik 29. maddesinde, on yıl içinde bu Kanun hükümlerine göre taviz vermek yolu ile icareteyn ve mukataa kayıtları terkin edilmemiş olan taşınmazların mülkiyetinin on yıl sonunda kendiliğinden mutasarrıflarına geçeceği ve vakfın hakkının ivaza dönüşeceği, mülkiyeti mutasarrıflarına geçen bu taşınmazların maliklerinin Hazineden başka mirasçı bırakmadan ölmeleri hâlinde de mahlulen vakfına döneceği kural altına alınmıştır.
Söz konusu taşınmazların mutasarrıflarının mirasçı bırakmadan öldüğünün tespit edilebilmesi için taşınmazın mutasarrıfının, Medeni Kanun'un yayımı tarihinden önce ölmüş bulunması hâlinde, bu durumun; o tarihteki hukuk düzeni içerisinde geçerli belgelerle kanıtlanabilmesi mümkünken, ölüm Medeni Kanun'un yürürlüğünden sonraki tarihte ise nüfus kayıtları ve veraset ilamıyla saptanması ya da yargı yerince verilmiş ve kesinleşmiş bir gaiplik kararının bulunması gerekmektedir.
Her ne kadar İdare Mahkemesince ortada bir mahluliyet kararı olmadığı belirtilmişse de ...'in mutasarrıfı olduğu belirtilen 1/4 hissenin mahlulen vakfına döndüğü anlaşılmaktadır.
Bu durumda, ortada mahlulen vakfına dönen bir taşınmaz hissesi olduğu dikkate alındığında, bu taşınmaz hissesinin bir kanun hükmü gereğince kendiliğinden mi yoksa davalı idare ya da başka bir idarenin tesis ettiği iş veya işlemler sonucu mu mahlulen vakfına döndüğü belirlenmeden davanın incelenmeksizin reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmadığından davacıların karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına bu yönüyle katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.