11. Hukuk Dairesi 2013/16186 E. , 2013/22966 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31.03.2010 tarih ve 2007/291-2010/127 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Madrid Protokolü çerçevesinde 852751 sayı ile WIPO nezdinde yaptığı "METRO" ibareli marka başvurusunun TPE nezdinde 2005/34116 kod numarası ile işlem gördüğünü, aynı isimde marka tescilleri bulunduğu gerekçe gösterilerek 05.,25.,29.,30.,34.,37.,39. ve 43.sınıflar için Markalar Dairesi Başkanlığı"nca başvurularının kısmen reddedildiğini; Markalar Dairesi Başkanlığı kararına yaptıkları itirazın kısmen kabul edildiğini oysa, müvekkilinin dünyanın en büyük parekende ve toptan mağazacılık zincirlerinden biri olup, ülkemizde de, uzun yıllardan beri faaliyet gösterdiğini, "METRO" sözcüğünün tanınmış ve müvekkil adıyla özdeşleşmiş olduğunu, "METRO" sözcüğünün müvekkili adına uzun yıllardan beri tescilli olduğunu bu nedenle bir kısım sınıflar için reddinin doğru olmadığını ileri sürerek, TPE YİDK"nın 08.08.2007 tarih ve 2007-M-4244 sayılı kararının itirazın reddine ilişkin kısmının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, dava konusu markaların 556 sayılı KHK"nın 7/1-b maddesi anlamında benzer olduğunu, müvekkili Enstitüce alınan kararların usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının tescil başvurusu ile daha önce tescilli bulunan markaların birbirinden ayırt edilemeyecek şekilde benzer olduğu, davacı marka kapsamından çıkarılan mal/hizmetin redde dayanak markaların kapsamında bulunduğu ancak davacı adına daha önce tescilli bulunan markalarda yer alan "ekmek ve pastalar" yönünden davacının müktesep hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, YİDK kararının kısmen iptaline, TPE YİDK’nın 08.08.2007 tarih ve 2007-M-4244 sayılı kararının 30. emtia sınıfında yer alan “ekmek ve pastalar” yönünden kısmen iptaline, fazla istemin reddine karar verilmiştir, davalı vekili tarafından tavzih isteminde bulunulmuş, tavzih isteminin reddine karar verilmiştir.
Tavzih isteminin reddine ilişkin kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, YİDK kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile verilen kısmen kabul kararı Dairemiz onamasından geçerek kesinleşmiş, davalı vekili tarafından anılan kararın tavzihi isteminde bulunulmuş, tavzih talebi de reddedilmiştir. Temyize konu karar, işbu tavzih talebinin reddi kararıdır. Davalı vekili tarafından sunulan tavzih dilekçesi üzerine mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonrasında talebin reddine karar verilmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nın 304 maddesine göre hükümdeki ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hakim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilebilir. Dolayısıyla mahkemece HMK"nın 304. maddesinde düzenlenen bu tavzih usulüne uyulmaksızın, dosya üzerinden karar verilmesi doğru olmamış, tavzih talebinin reddine ilişkin kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.