19. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9415 Karar No: 2014/13858 Karar Tarihi: 22.09.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/9415 Esas 2014/13858 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen tazminat davasında, davacı imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek menfi tespit ve istirdat istemiyle hareket etmiş. Daire, mahkemenin senet imzasının davacıya ait olup olmadığı konusunda imza incelemesi yaptırarak karar vermesi gerektiği belirtilen HMUK maddelerinin uyarınca karar vermemiş olması yanlışlıkla hüküm kurulduğunu belirtmiştir. Davanın konusu dava dışı İ.Ö.'nün imzasının davacıya vekaleten atılması veya davacının ticari mümessili sıfatıyla atılması olup davacı tarafından dava dışı İ.Ö'ye verilen vekaletnamede bono düzenleme yetkisi bulunmadığı görünmektedir. Mahkeme, delillerin doğru şekilde değerlendirilmediği için davacının senet borcu nedeniyle sorumlu tutulamayacağına ve davanın kabul edilmesi gerektiğine karar vermedi. Kanun maddeleri olarak HMUK 208, 211 (HUMK 308 ve 309) belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2014/9415 E. , 2014/13858 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/11/2013 NUMARASI : 2012/174-2013/1213
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Hükmüne uyulan Dairemiz bozma kararında özetle; Davacının takip ve dava konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek menfi tespit ve istirdat isteminde bulunduğu, bu durumda mahkemece senetdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı konusunda HMUK" nun 208, 211 (HUMK" nun 308 ve 309) maddeleri uyarınca imza incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken deliller tam olarak toplanmadan, icapsız yemin teklif hakkı da hatırlatılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği belirtilmiştir. Her ne kadar mahkemece bozma kararında belirtildiği şekilde imza incelemesi yaptırılmamış ise de dava konusu bonodaki borçlu imzasının dava dışı İ. Ö." e ait olduğu uyuşmazlık konusu olmadığından bu yön bozma nedeni yapılmamıştır. Uyuşmazlık, dava konusu bonoyu imzalayan dava dışı İ. Ö." in imzasının davacıya vekaleten veya davacının ticari mümessili sıfatı ile atılıp atılmadığı ve dolayısıyla davacının bonodan dolayı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Dava konusu bono incelendiğinde imzanın davacıya vekaleten atıldığına ilişkin bir açıklamanın mevcut olmadığı görülmektedir. Kaldı ki davacı tarafından dava dışı İ. Ö." e verilen vekaletnamede bono düzenleme yetkisi bulunmamaktadır. Vekaletname kapsamına göre İ. Ö." in davacının ticari mümessili olduğunu kabule de olanak bulunmamaktadır. O halde mahkemece davacının dava konusu senet borcundan sorumlu tutulamayacağı ve davanın kabulü gerektiği gözetilmeksizin delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA peşin harcın istek halinde iadesine, 22.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.