Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: 1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ..."e karşı tehdit eylemlerine ve yükletilen suça yönelik katılan ..."in temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yaralama eyleminden kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Tanık ... "in, duruşmadaki beyanında, saat 23:00 sıralarında dışarıda kavga ve bağrışma sesleri duyması üzerine uyandığını, bir kişinin duvara çarpılması şeklinde sesler duyduğunu, dışarı çıktığında katılanları nefes nefese gördüğünü ve katılanların, sanıkların kendilerine saldırdığını söylediklerini belirtmesi, yine tanık ..."ın da beyanında, olayı görmemesine karşın, duyması üzerine, kayınbiraderinin oğlu olan sanık ..."e neden böyle birşey yaptığını sorduğunu ve sanık ..."in de yaptığından pişman olduğunu söylediğini belirtmesi ve 16/09/2010 tarihli doktor raporlarları karşısında, doktor raporuna itibar edilmeme nedenleri açıklanıp tartışılmadan "atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması" biçimindeki yetersiz gerekçeyle beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılanlar ... ile ... ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.