6. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/315 Karar No: 2014/715 Karar Tarihi: 22.01.2014
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/315 Esas 2014/715 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Davacı kira sözleşmesinin ihlali nedeniyle davalının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise akde aykırılık olmadığını ve taşınmazın başka türlü kullanımının mümkün olmadığını savunmuştur. Mahkeme, kiracının tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorunda olduğunu ve akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya ihtar tebliğ edildikten sonra belirlenen sürede akde aykırılığın giderilmemiş olması gerektiğini belirtmiştir. Olayda, davanın dayanağı olan kira sözleşmesinde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalının savunduğu zımni muvafakat ve taşınmazın statiği gibi konular hakkında deliller toplanarak bir karar verilmesi gereklidir. Hüküm, bu nedenle bozulmuştur. Kanun maddeleri ise Borçlar Kanunu'nun 256. ve Türk Borçlar Kanunu'nun 316. maddesidir.
6. Hukuk Dairesi 2014/315 E. , 2014/715 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/10/2013 NUMARASI : 2012/229-2013/966
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 01.05.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalının mecurun duvarlarını yıkarak başka bir dükkanla birleştirdiğini, davacı tarafından bu hususun Zeytinburnu Belediye Başkanlığının kesmiş olduğu ceza nedeniyle öğrenildiğini, para cezasının ödenerek mecurun imar planına uygun hale getirilmesi talepli ihtarı tebliğ eden davalının tüm bunlara rağmen mecuru eski hale ve imar planına uygun hale getirmediğini, davalının mecurdan tahliyesine karar verilmesini istedi. Davalı vekili ise akde aykırılık söz konusu olmadığını, yenilenen kira döneminde taşınmazın tadilat yapılmış hali ile kiralanmış sayılacağı, taşınmazın başka türlü kullanılmasının mümkün olmayıp diğer bağımsız bölümlerle birlikte birleştirilerek fabrika üretim alanı olarak kullanılmak için kiralandığını, davacının zmni muvafakati olduğunu beyan etmiş ve davanın reddini savunmuştur. Borçlar Kanununun 256 ve 6098 sayılı TBK. nun 316. maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı kira süresi boyunca tam bir ihtimam dairesinde kullanmak zorundadır. Anılan madde hükmü gereğince akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesine karar verilebilmesi için kiracıya akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiralayan tarafından süreli bir ihtar tebliğ ettirilmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Olayımıza gelince; Davaya dayanak yapılan 01.05.1998 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı akde aykırılık ile ilgili olarak davacının zımni muvafakati olduğunu ve bu konuda şahitleri olduğunu savunmuştur. Mahkemece, davalının zımni muvafakati savunması ve taşınmazın statiğinin etkilenip etkilenmediği üzerinde durularak bu konuda deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.