7. Hukuk Dairesi 2015/33250 E. , 2016/704 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı vekili, iş akdinin geçerli bir neden olmaksızın ve fesih usulüne aykırı olarak sona erdirildiğini öne sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın işine gerekli özeni ve dikkati göstermediğini, davacı tarafın savunması alınması için çağrıldığını, ailevi başta olmak üzere kişisel nedenlerden dolayı verimsiz kaldığını kabul etmesi üzerine iş akdinin feshedildiğini, iş akdinin feshine ilişkin tutanak incelendiğinde; feshe davacının düşük performans gösterdiğinin açıkça yazıldığını ve davacı tarafın bu durumu okuyarak kabul ettiğini bildirimin altına şarth düştüğünü, davacı tarafın, sözlü olarak alınan savunmanın ispat edilemeyeceği düşüncesi ile bu iddiayı ileri sürdüğünü, feshe ilişkin tutanağın savunmanın alındığını açıkça gösterdiğini ve davacının tüm haklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davalı işveren tarafından davacıya 09.01.2015 tarihinde "işyeri yönetimince yapılan değerlendirme sonucunda niteliklerinizden, beklenenden daha düşük performans göstermeniz sebebiyle" iş akdinin feshedileceğinin tebliğ edildiği, davacı işçinin ise; "Okudum, anladım, kabul ediyorum, ..." şeklinde yazdığı ve bu yazıyı imzaladığı, bu yazı; şekli olarak tam bir savunma alınmaya benzememekteyse de sonuç olarak davacıya performans düşüklüğünün bildirildiği, davacının bu bildirime karşı kabul ettiğini yazdığı ve hak ettiği tazminatın kendisine ödendiği, davacının bu yazı ile performans düşüklüğünü kabul etmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanununun 18 ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
Yetersizlikten kaynaklanan nedenler; işçinin ortalama benzer işi görenlere göre daha az verimli çalışması, gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olması, işe yoğunlaşmasının giderek azalması, işe yatkın olmaması, öğrenme ve kendisini geliştirme konusunda yetersiz kalması, sık sık hastalanması, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalığa yakalanması ve uyum yeterliliğinin azalması gibi işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir.
4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanununun 19.maddesine göre: “ Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışına veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25"nci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.” Bu hükümle, işçinin savunmasının alınması, işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle iş sözleşmesinin feshi için bir şart olarak öngörülmüş ve salt işçinin savunmasının alınmamasının tek başına, süreli feshin geçersizliği sonucunu doğuracağı ifade edilmiştir. İşverene savunma alma yükümlülüğünü, sadece iş sözleşmesinin feshinden önce yüklemektedir. İşçinin savunması, sözleşmenin feshinden önce alınmalıdır. İşçi fesihten önce savunma vermeye davet edilmeli, davet yazısında davranışı nedeniyle işten çıkarma sebebi açık ve kesin bir şekilde belirtilmeli, makul bir süre önceden belirtilen yer, gün ve saatte hazır bulunması, bulunmadığı takdirde yazılı bir savunma verebileceğinin; bildirilen yerde belirtilen gün ve saatte hazır bulunmadığı ve de buna rağmen yazılı bir savunma vermediği takdirde savunma vermekten vazgeçmiş sayılacağının kendisine hatırlatılması şarttır. Fesih bildirimiyle birlikte veya fesihten sonra savunma istenmesi feshi geçersiz kılar. Keza,ihbar önel süreleri içinde savunma alınması da feshin geçersiz olması sonucunu doğurur.
Somut olayda, iş akdine 09.01.2015 tarihli fesih bildirimi ile performans düşüklüğü gerekçe gösterilerek son verilmiş olup fesih bildiriminde aynen "" çalışmakta olduğunuz işyeri yönetimince yapılan değerlendirme sonucunda niteliklerinizden beklenenden daha düşük performans göstermeniz sebebiyle, iş akdiniz 09.01.2015 tarihi itibariyle kanuni haklarınız ödenerek feshedilecektir. Bilgilerinizi ve gerekli işlemleri tamamlamak üzere personel idari işleri müdürlüğüne müracaatınızı rica ederiz"" yazmaktadır. Davacı el yazısı ile bildirimin altına ""okudum, anladım, kabul ediyorum "" yazmış ve adı soyadını da ekleyerek imzalamıştır. Mahkemece davacının tebliğ edilen yazıyı imzadan imtina etme yoluna gitmek yerine imzalaması ve ""kabul ediyorum"" yazması nedeniyle performans düşüklüğünü kabul ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacının fesih bildiriminin içeriğini anladığını belirtmesi ve yazıyı tebliğ aldığını kabul etmesinin fesih içeriğini kabul olarak nitelendirilmesi mümkün olmayıp, davacının az yukarıda belirtilen ilke kararında da açıklanan şekilde fesih öncesi fesih nedenine ilişkin savunması da alınmamış olduğundan, davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
4857 Sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davacının davasının kabulü ile Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve İŞE İADESİNE,
3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi fesih nedeni dikkate alınarak 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücreti ve diğer hakların davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
5- Alınması gereken 29.20 TL harçtan peşin alınan 27.70 TL harcın mahsubu ile kalan 1.5 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine"ye gelir kaydına,
6-Davacının yaptığı 129.1 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800.00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
9-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 21.01.2016 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.