11. Hukuk Dairesi 2013/4137 E. , 2013/22957 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Söke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.12.2012 tarih ve 2012/262-2012/650 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Ege Harita ve Mühendislik Ltd. Şti.’nin davalılarla birlikte ortağı ve sahibi olduğunu, 06.06.2006 tarihinde müvekkilinin müdürlük görevinden istifa ettiğini, davalıların 3. kişilerle şirket nam ve hesabına borçlandırıcı işlem doğuran fakat kendi lehlerine çıkar sağlayan ilişkiler içerisine girdiklerini, aynı zamanda şirket müdürü olan davalı ...’nin kasıtlı biçimde şirket adına tanzim ettiği çek ve senetleri 3. kişilere vererek şirketi borçlandırdığını ve piyasadan yüklü miktarda para toplayarak ortadan kaybolduğunu, adı geçen şirket müdürü tarafından şirket adına verilen çeklerin ve senetlerin icra takibine konu olduğunu, bu dosyalarda yapılan hacizler nedeniyle müvekkilinin şirket borçlarını öğrendiğini, söz konusu icra takipleri nedeniyle dava dışı şirketin ve müvekkilinin tüm birikiminin tükendiğini, müvekkilinin büyük bir itibar kaybına uğradığını ileri sürerek, icra dosyalarına yapılan ödemeler nedeniyle 10.000 TL, mahrum kalınan kar payı için 5.000 TL, munzam zarar karşılığı olarak 5.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL maddi tazminatın ticari faizi ile, 40.000 TL manevi tazminatın ise yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06.11.2009 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek kar payı alacağını 44.144,17 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, dava dışı şirketi zararlandırıcı işlemlerin davacı tarafından yapıldığını, davacının şirket adına tahsil ettiği paraları şirket kayıtlarına yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın TTK"nun 309. maddesi hükmüne dayalı davacı ortağın dava dışı şirket müdürü ve ortağına karşı açmış olduğu maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın gerek dava dilekçesinde gerekse de yargılama aşamasında şirket ortaklığını devrettiğini beyan etmesi karşısında, ticaret sicil dosyası üzerinde yapılan incelemede davacının şirket ortağı olmadığı ve ortaklığın devrinin ticaret sicil gazetesinde ilan edilmiş olduğu, TTK"nun 340 madde yollaması ile TTK"nun 309. maddesine göre dava sonucunda hükmedilecek tazminatın şirkete verilmesinin ve davanın dinlenilmesi için davacının şirket ortağı olması gerektiğinden bahisle, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Ancak dava, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle husumetten reddedildiğine göre, AAÜT"nin 7/2 v 10/3. maddeleri gereğince, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de; kanuna aykırı olan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasının gerektirmediğinden, kararın HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte gösterilen sebeple davacı vekilinin, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün üçüncü bendinde yer alan ""6.821,86 TL"" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine ""1.200,00 TL maktu"" ibaresinin eklenmesine, dördüncü bendinde yer alan ""4.650,00 TL"" ibaresinin hükümden çıkartılarak, yerine ""1.200,00 TL maktu"" ibaresinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.