Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/5720 Esas 2013/7456 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5720
Karar No: 2013/7456
Karar Tarihi: 26.11.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/5720 Esas 2013/7456 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/5720 E.  ,  2013/7456 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı kooperatifçe müvekkili aleyhine ... 1.İcra Müdürlüğünün 2001/14 ve 16 esas sayılı takip dosyalarından takip başlatılan takibe süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2001/5752 esas sayılı dosyasında yapılan takibe ise süresinde itiraz edildiğini, takibe dayanak kredi sözleşmeleri altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, takip dosyasındaki borç nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve ödenen miktarların istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili,davacının borcunu ödememesi üzerine kredi borcunun müvekkilinin bankadaki bloke hesabından alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının da aralarında bulunduğu şikayetçilerin şikayeti sonucu kooperatif yöneticileri hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada yapılan imza incelemesinde, takip konusu senetler altındaki imzaların davacıya ait olduğununu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kredi sözleşmesine dayalı takipler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı yanca, davalı aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2001/14-15-16 ve 5752 sayılı dosyalarıyla davacı aleyhine borçlu cari hesap sözleşmesi uyarınca ilamsız takip başlatılmış, davacı yanca 2001/5752 sayılı takibe itiraz edilmiş, diğer takiplere itiraz edilmeyerek takipler kesinleşmiş ve eldeki menfi tespit davası açılmıştır. Mahkemece, ceza davasındaki bilirkişi raporu esas alınarak borç senetleri altındaki imzanın davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Öncelikle yukarıda açıklandığı üzere, takipte açıkça hangi kredi sözleşmesine dayanıldığı açıklanmadığından öncelikle davalı yana hangi takibin, hangi kredi sözleşmesine dayalı olarak yapıldığının açıklattırılması gerekmektedir. Bundan sonra, mahkemece takibe konu olup da üzerinde imza incelemesi yapılmayan bir kredi sözleşmesi bulunup bulunmadığı belirlenerek davacının itirazlarını da karşılayacak bir rapor alınmalıdır. İmzanın davacıya ait olduğunun anlaşılması halinde ise, hesap konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu oluşturularak kooperatif ve gerekirse banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle, davalı kooperatifin davacıya olan kefaleti dolayısıyla bankadaki hesaplarından davacının kredi borcu nedeniyle bankaca bir tahsilat yapılıp yapılmadığı kuşkuya yer vermeyecek ve denetime elverişli şekilde belirlenmelidir. Zira, kooperatifin zararının oluşabilmesi için, kredi kefaleti nedeniyle hesaplarından bankaca bir tahsilat yapılması gerekir. Mahkemece anılan yönler üzerinde durulmadan eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.