
Esas No: 2019/9201
Karar No: 2022/5036
Karar Tarihi: 18.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/9201 Esas 2022/5036 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2019/9201 E. , 2022/5036 K."İçtihat Metni"
Mahkeme : Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanık hakkında 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği 27/02/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının tebliğ mazbatası incelendiğinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntemin benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin yapılan tebligat usulsüz olduğundan kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmediği için, henüz erteleme süresi başlamadığından kamu davasını açma koşullarının, oluşmadığı, şüpheli hakkında, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değişik TCK'nın 191. maddesinin 2, 3. ve 4. fıkraları uyarınca, sanık hakkında kovuşturma şartlarının oluşmadığı,
2- Kabule göre de; sanığın tekerrüre esas alınan Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin, 2011/1497 esas ve 2012/2441 karar sayılı ilamında suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olması nedeniyle; hakkında TCK'nın 58/5. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının ve tekerrüre esas alınan Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesinin, 2011/1497 esas ve 2012/2441 karar sayılı ilamında yer alan TCK’nın 86/2 ve 31/3. maddeleri uyarıca doğrudan para cezası olarak hükmedilmiş olan 1320 TL para cezasının kesin olduğu ve tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 18/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.