21. Hukuk Dairesi Esas No: 2006/17259 Karar No: 2006/15888 Karar Tarihi: 21.12.2006
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2006/17259 Esas 2006/15888 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2006/17259 E. , 2006/15888 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Çorum İş Mahkemesi TARİHİ : 04/10/2005 NUMARASI : 385-366
Davacı, 26.5.1997-30.4.2002 tarihleri arası isteğe bağlı sigortalı olduğu tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Davacı, 26.5.1997-30.4.2002 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa"ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece 1997 yılındaki vazgeçme dilekçesi davacının kendisi tarafından verilmediğinden bahisle istemin kabule karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 Sayılı Yasa’nın 85. maddesine göre isteğe bağlı sigortalı olmak için yazılı olarak kuruma başvuruda bulunmak koşul olduğu gibi, isteğe bağlı olarak her ay kesintisiz otuz gün üzerinden prim ödemek de gerekir. Somut olayda ise, davacı 1.4.1992 tarihinden geçerli olmak üzere isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edilmiş, 10.6.1993 tarihine kadarki primler dışında isteğe bağlı sigortalı primlerini ödememiş, düzenli prim ödemek suretiyle isteğe bağlı sigortalılığa devam etmek iradesini ortaya koymamıştır. Davacı, 22.8.2003 tarihli dilekçe ile kuruma başvurarak 4958 Sayılı Yasa’nın Geçici 1. maddesinin (K) fıkrası uyarınca 1.5.2003 tarihine kadar olan tüm isteğe bağlı sigorta prim ve gecikme zammı borçlarının yeniden yapılandırılmasını istemiştir. Anılan madde uyarınca 506 Sayılı Yasa’nın 85. maddesine göre isteğe bağlı olarak devam eden sigortalılar, yeniden yapılandırılmadan yararlanabilecektir. Bunun tek istisnası 506 Sayılı Yasa’nın (4842 Sayılı Yasa’nın 33. maddesi ile) değişik 85. maddesinin (D) bendinin (c) alt bendine göre isteğe bağlı sigortalılığı sona erenlerdir. Oysa, somut olayda, davacı düzenli prim ödemek suretiyle isteğe bağlı sigortalılığa devam etmek iradesini ortaya koymadığı gibi yeniden yapılandırma talebi davalı Kurumca kabul edildikten sonra da hiçbir şekilde prim ödemesinde bulunmamıştır. Bu nedenle de primlerini uzun yıllar ödemediği 1997-2002 yılları arasında isteğe bağlı sigortalı sayılmayacağı ortadadır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.12.2002 gün ve E:2002/1062, K:2002/1098 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın reddi yerine, esasa etkili olmayan, isteğe bağlı sigortalılıktan vazgeçme dilekçesinin davacının kendi imzası yerine oğlunun imzasıyla verilmiş olması gerekçesiyle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.