23. Hukuk Dairesi 2013/5869 E. , 2013/7448 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili taraflar arasında adi yazılı şekilde imzalanan 31.10.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin yüklenici olarak edimlerini yerine getirerek 01.06.2008 tarihinde inşaatı tamamlamasına rağmen arsa sahibi olan davalının, müvekkiline isabet eden bölümlerin tapusunu devretmediğini, ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, müvekkiline ait dairelerin tapu arsa payının tespiti ile bu payların tapu kayıtlarının iptaline ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davacı yüklenicinin inşaatı sözleşmede öngörülen süreden bir yıl sonra bitirebildiğini, inşaat masrafları gerekçesiyle müvekkilinden fazladan daire istediğini, davanın haksız olduğunu, ayrıca davacının Rüştü"nün vekil sıfatıyla hareket ettiğini, istisna sözleşmesinin oluşmadığını, sözleşme gereği ilk üç kat haricindeki katların müvekkiline ait olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacıya isabet eden bağımsız bölümlerin diğer davalıya satıldığını ileri sürerek, sözleşme gereği müvekkiline isabet eden kısımların tespiti ile devrettiği diğer davalı adına olan tapu kayıtlarının iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı ... vekili, davacının edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, müvekkilinin tapu siciline güven ilkesine göre iyiniyetli malik olduğunu, davacının HMK"nın 125 (HUMK 186) maddesindeki seçimlik haklarını kullanması durumunda 3. kişiden devralan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, birleşen davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre; davacı yüklenici ile davalı arsa sahibi ... arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin adi şekilde yapılmakla geçersiz olmasına rağmen inşaatın %100 oranında tamamlanması nedeniyle geçerli hale geldiği, sözleşmenin 9. maddesine göre imara göre kat sayısı ne olursa olsun çatı ve 4. katın arsa sahibine 4. kata kadar olan dairelerin davacı yükleniciye ait alacağının kararlaştırıldığı, inşaat ruhsatı alınırken bodrum 1 ve 2. katlara da izin verildiği, davalının bu durumu inşaat yapılmazdan evvel bildiği ve
yüklenici ile ek bir sözleşme yapma imkanı var iken yapmadığı, bu durumda 1. bodrum kat, 2. bodrum kat, 1. kat, 2. kat, 3. kattaki bağımsız bölümlerin davacı yükleniciye ait olduğu, davalının taşınmazı muvazaalı olarak önce dava dışı...."a, onun da birleşen davada davalı ..."e sattığı, davacı vekili yani malik ... lehine yeni dava açmış ise de bu işleminin HMK"nın 125/1-a maddesinde açıklanan yeni malike davayı yöneltme tarihi olarak kabul edildiği, satışın gerçek bir satış olmadığı, davayı etkisiz kılma amacını taşıdığı, davalı ..."ün başka bir ilde çalıştığı, yabancı bir yerde kat ittifakı kurulmamış, tapuda arsa olarak kayıtlı, oysa üzerinde 8 katlı bina bulunan taşınmazdan arsa payı satın almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.