Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, tapuda Hazine adına kayıtlı 987 parsel sayılı taşınmaza, davalılar  tarafından ev yapılıp, ağaç dikilmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
Davalılar  vekili, taşınmazın eskiden beri davalılar tarafından kullanılıp ecrimisil ödendiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar  verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                              -KARAR-
 Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 987 parsel sayılı taşınmazın davacı Hazineye ait olduğu, davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Her nekadar; mahkemece çekişme konusu taşınmaza davalının elattığı kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de; gerek davalılar vekilinin 5.6.2007 tarihli oturumdaki, gerek 25.4.2008 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişinin beyanı ve gerekse Yazıhan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/7 sayılı değişik işler dosyasında davalıların 20.9.2006 tarihli rapora itiraz dilekçelerindeki beyanları gözetildiğinde, davalıların çekişme konusu taşınmazı kullanmadıkları söylenemez. Kaldı ki, anılan bulguların aksine başkaca bir delilin varlığı da kanıtlanmış değildir.
O halde, bu bildirimler karşısında, beyanların ve belgelendirilmiş olgular karşısında davanın kabulüne karar  verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere tersine davanın reddi yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 19.1.2009  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.