Esas No: 2016/740
Karar No: 2020/11908
Karar Tarihi: 02.12.2020
Danıştay 6. Daire 2016/740 Esas 2020/11908 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/740
Karar No : 2020/11908
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Rize ili, Merkez ilçesi, … mahallesi, … ada ve …, …, …, … ve … sayılı parsellerin hissedar maliki olan davacı tarafından, anılan parsellerin tevhid edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Rize Belediye Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; gerek uygulama imar planında yol olarak ayrılan taşınmazların tevhidinin yasal olarak mümkün olmaması, gerekse de uygulama imar planının yargı kararıyla iptaline karar verilmemiş olması da dikkate alındığında, davacının anılan parsellerin tevhit edilmesi talebiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Daha önce babası adına kayıtlı olan taşınmazların kendisi ve diğer mirasçılara hisseli olarak intikal ettiği, maliklerin rızası alınmadan Gündoğdu Belediyesinin önerisiyle taşınmazların toplam beş parsele ifraz edildiği, hukuka aykırı olarak yapılan bu işlemin iptali istemiyle açmış oldukları davaların lehlerine sonuçlandığı, mahkeme kararında da daha önce kanunsuz şekilde ifraz edilen parsellerin tevhidinin yapılması gerektiğine değinildiği, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemiyle davalı belediye tarafından açılan davaların reddedilerek kesinleştiği, haklılıklarının hukuken sübuta erdiği, haksız ve hukuka aykırı mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Uygulama imar planında yol olarak ayrılan taşınmazların tevhidinin yasal olarak mümkün olmaması ve uygulama imar planının yargı kararıyla iptaline karar verilmemiş olması nedeniyle dava konusu işlemin usul ve yasaya uygun olduğu, davacının temyiz talebinin haksız olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile davacının vefatı nedeniyle Mahkeme kararının bozulması gerektiği, öte yandan imar parsellerinin yapılaşmaya uygun hale getirilmesi amacıyla plan koşulları çerçevesinde öncelikle parselasyon yapılması gerektiği ancak bundan sonra parselin plana uygunluğunun sağlanması amacıyla tüm parsel maliklerinin muvafakatinin alınması suretiyle ifraz ve tevhid işlemi yapılabileceği, tevhide yönelik istemin ise belediye encümeni tarafından görüşülüp karara bağlanması gerektiği tabidir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Rize ili, Merkez ilçesi, … mahallesi, … ada ve …, …, …, … ve … sayılı parsellerin hissedar maliki olan davacı tarafından, anılan parsellerin tevhit edilmesi istemiyle yapılan başvuru ''Rize Belediye …'' … tarih ve … sayılı yazısı ile reddedilmiştir. Bunun üzerine Rize Belediye Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hüküveya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağı kuralı yer almış, aynı maddenin ikinci fıkrasında da, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
… İdare Mahkemesinin temyize konu kararından (…) sonra, davacının 30.12.2015 tarihinde vefat ettiği, dosyaya 24.06.2016 tarihinde davacının mirasçısı … tarafından sunulan ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin … tarih ve E: … , K: … sayılı veraset ilâmından anlaşılmıştır.
Bu durumda, uyuşmazlıkta İdare Mahkemesince yukarıda yer verilen 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 02/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.