1. Hukuk Dairesi 2008/11782 E. , 2009/439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
TARİHİ : 13/12/2007
NUMARASI : 2007/383-2007/432
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, çekişme konusu taşınmazın kadastroca tesbit harici bırakıldığını,devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, duruşmalara gelmemiş, bir cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, 3402 Sayılı Yasanın 18. Maddesi uyarınca tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak, daha önce davalı tarafından imar ve ihya olgusundan bahisle Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/57 esas sayılı dosyasıyla açılan tescil davasının, takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği ve o dosya içerisinde elde edilen bilirkişi raporuyla çekişme konusu taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğu ve imar ihya olgusunun gerçekleştiği bildirilmiş, ayrıca taşınmazın öncesinde orman niteliğinde bulunmadığı bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, 3402 Sayılı Yasanın 33. maddesi hükmü gereğince 17. maddesinin öngördüğü koşulların eldeki davada araştırılmasına yasal bir mani bulunmamaktadır.Esasen, taraflar arasındaki çekişmenin çözüme kavuşturulabilmesi yönünden de anılan araştırmanın gerçekleştirilmesi zorunludur. Kaldı ki, davalının önceden açtığı dava açılmamış sayılmasına kararı ile sonuçlandığına göre, hiç açılmamış bir davanın neticelerini doğuracağından somut olayda 19.1.2007 tarih 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmamaktadır.
Buna göre,anılan yasanın 17. maddesinde öngörülen koşulların ayrıca 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 713. maddesi hükmü uyarınca iktisap için gerekli unsurların tespiti halinde mülkiyetin tescilden önce edinileceği ve bununla ilgili kurulacak hükmünde inşai değil, izhari (açıklayıcı) olacağı tartışmasızdır.
Hal böyle olunca, davacı Hazinenin ileri sürdüğü delillerin toplanması, taşınmazın nitelik itibari ile 3402 Sayılı Yasanın 18. Maddesi kapsamında olup olmadığının belirlenmesi, 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri uyarınca imar ve ihya yoluyla mülk edinme koşullarının davalı yararına gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,19.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.