23. Hukuk Dairesi 2013/5832 E. , 2013/7442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespiti davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, adına kayıtlı olan .... plaka sayılı minibüsü hatsız olarak 16.03.2004 tarihinde davalı ..."a sattığını, ...’a bu araçla ilgili çalışma güzergâhının usulsüz olarak çıkarıldığını, daha sonra aldığı ... plaka sayılı minibüse çalışma güzergâh belgesi çıkarmak istediğinde talebinin reddedildiğini, bu yetkinin kooperatife ait olduğunu ileri sürerek, ... plaka sayılı aracının ilgili güzergâhta çalışmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili, güzergâh belgesi taşıt listesinin düzenlendiği tarihte davacı adına kayıtlı araç olmadığını, daha sonra satın aldığı araç için güzergâh belgesi tanzimini istediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davacıya ait ... plaka sayılı aracı satın aldığını ve aracına idarece güzergâh çalışma belgesi verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, izin belgesinin idari birimler tarafından düzenlendiği, davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle yargı yolu yönünden görevsizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddine dair verilen karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 04.03.2011 tarih ve 2009/8728 Esas,2011/2274 Karar sayılı ilamı ile "...Dava, davacının davalı kooperatif ortağı olduğu iddiasına dayalı olduğu, davalı kooperatifin idari bir işlem tesis etmesinin söz konusu olamayacağı, davanın adli yargıda görülmesi gerektiği, bu itibarla, mahkemece davaya bakılmak gerekirken, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının davalı kooperatiften hat alımı için ... plakalı araç için başvuruda bulunduğu, ancak bu plaka için hat verilmediğini bildirmiş ise de kendisinin 28.01.2013 tarihli yazılı beyanı ekindeki Maliye Bakanlığı yoklama fişinde ... -Semt Garajı arasında yolcu taşımacılığı işine 11.01.2004 tarihinde başladığının belirtilmiş olduğu, ayrıca 17.07.2005 tarihli ... Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı"ndan verilen yazı ekinde 17.07.2005 tarih ve 11 no.lu belge suretinde ... plakalı aracın ... hattında çalıştığının bildirilmiş olduğu, bu aracın 11.10.2011 tarihinde trafikten çekilmiş olduğu, bu süre itibariyle aracın hatta çalışmadığına ilişkin aksine delillerin mevcut olmadığı, daha sonra
davacının bila tarihli dilekçeyle ... plakalı araç için hat talebinde bulunduğu, buna ilişkin olarak ... Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Koordinasyon merkezince 12.06.2008 tarihinde hat tahsis edilmiş olduğu, bilahare ...plakalı aracın da 3. kişi..."e devredildiği devir sebebiyle devralınan hattın ... plakalı araçla kullanılmakta olduğu, davacıya hat tahsis edilmeme gibi bir durum söz konusu olmadığından, sübut bulmayan davanın reddine dair karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, ilgili güzergâhta çalışma izni verilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nın 297/1-c maddesinde hükmün gerekçe bölümünün, 2. fıkrada ise hükmün sonuç bölümünün kapsayacağı hususlar düzenlenmiştir. Anılan 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. HMK"nın 297/2. maddesinde, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu öngörülmüştür. Kararın hüküm fıkrası ile gerekçesi birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, arasında çelişki bulunmaması gerekmektedir. Mahkeme kararının gerekçe bölümü ile hüküm sonucunun çelişkili olması, mahkeme kararlarının tereddüt doğurmayacak şekilde açık olması kuralına aykırılık oluşturur. Mahkemece hükmün gerekçe kısmında sübut bulmayan davanın reddine dair hüküm kurulduğu belirtildiği halde, hüküm kısmında davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmamış, gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki doğmuş olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Öte yandan, dava tarihi 01.11.2005 olduğu halde karar başlığına 11.06.2012 olarak yazılması da olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.