11. Hukuk Dairesi 2013/9017 E. , 2013/22905 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04.02.2013 tarih ve 2012/38-2013/35 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 1974 yılından bu yana gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin tanınmış Eriş markaları yanı sıra 1997 yılında 29. ve 30. sınıfta tescil ettirdiği "tabi" ibareli markanın da sahibi olduğunu, bu markayı da 16 yıldır etkin bir şekilde kullandığını ve müvekkili ile özdeşleştiğini, davalı şirketin ise tabi markası ile ayırtedilemeyecek derecede benzer olan "tabitat fons origo" markasnı 29., 30., 31., 32. ve 43. sınıflarda tescil için 20.05.2010 tarihinde Tpe"ye başvurduğunu, başvuruya müvekkili itirazının haksız bir şekilde reddedildiğini, taraf markalarının benzer olup benzer emtia gruplarını kapsadığını, davalı şirketin tescil başvurusunda kötüniyetli olduğunu, ileri sürerek YİDK. kararının iptalini ve davalı şirketin 2010-33080 sayılı markasının hükümsüzlüğünü, talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, YİDK. kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, taraf markalarının benzemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı başvurusunun "tabitat fons origo" ibarleri ile şekil unsurunun yer aldığı, asli unsurun "tabitat" ibaresi olduğu, "tabi" ibaresinin doğal anlamına geldiği, tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin gıda ürünlerine yönelik olması nedeni ile markanın hedef tüketici grubu tarafından doğal tat olarak algılanacağı, davacı markasının ise tabi ibaresi ile başak şeklinden oluşan karma marka niteliğinde olduğu, asıl unsurun markanın bütünü olduğu, tabi, doğal gibi tanımlayıcı ifadelerin tek başına kullanım tekeli kimseye verilemeyecek ibarelerden olduğu, davacı markasının gıda ürünleri yönünden ayırtediciliği düşük olduğu, taraf markalarının KHK"nin 8/1-b uyarınca karıştırılma ihtimaline yol açacak düzeyde görsel, sesçil ve kavramsal olarak benzer olmadığı, davalının kötüniyetine ilişkin somut kanıt sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 06.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.