Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5354
Karar No: 2013/7441
Karar Tarihi: 25.11.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/5354 Esas 2013/7441 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/5354 E.  ,  2013/7441 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında ... 9. Noterliği"nin 23.12.2005 tarih ve 51566 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Daire Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre B blok 1. kat 4 nolu bağımsız bölümün müvekkillerine ait olacağını, söz konusu bağımsız bölümün sözleşmenin tanzim ve tasdik tarihinden itibaren 30 ay içinde bitirilip iskânı alınmış, oturulabilir ve noksansız anahtar teslimi olarak teslim edileceğinin, gecikme halinde her ay için 750.00,00 TL gecikme tazminatı ödeneceğinin kabul edildiğini, sözleşmeye göre teslim tarihi 23.06.2008 olmasına rağmen bina inşaatının halen tamamlanmadığını ve dairenin müvekkillerine teslim edilmediğini, mahkeme kanalı ile 30.12.2009 tarihinde mahallen yaptırılan tespitte bilirkişiler marifetiyle eksikliklerin belirlendiğini, dava tarihi itibariyle binanın iskân ruhsatının alınmadığını ve dairenin müvekkillerine teslim edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile her bir davacı için 2.500,00 TL den toplam 7.500,00 TL gecikme tazminatının tahakkuk tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile talebi 14.299,98 TL"ye artırmıştır.
    Davalı vekili, davaya konu bağımsız bölümün 30.12.2009 tarihinde teslim edildiğini, davacıların sözleşmede bağımsız bölümü kusursuz olarak teslim etmeyi vaat ettiklerini ancak, davacılarla birlikte hareket eden diğer hissedarların tapu kayıtlarında mevcut haciz şerhlerinden dolayı gereken izinlerin alınamadığını, mevcut haciz şerhleri nedeniyle tapuların tevhit işlemi gerçekleşemediğinden ruhsat alınamadığını ve inşaata başlanamadığını, davacıların kusursuz teslim yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle inşaata 10 aylık gecikme ile başlanabildiğini, belediyenin yapı denetim firmalarının 720.000 m³ olan denetim miktarını 360.000 m³"e çektiğini, ancak yeni getirdiği bu sistemi belediye bilgi işlem sistemine uygun hale getirebilmek için 3 ay boyunca hiç kimseye ruhsat vermediğini, müvekkilinin mevcut mevzuat gereği sığınakları otopark içerisinde gösterdiğini, ancak belediyenin uygulama değişikliğine gittiğini bildirerek projenin yenilenmesini talep ettiğini, müvekkilinin belediyenin talebi doğrultusunda yeniden en seri şekilde proje hazırladığını ancak, projenin belediyece incelenmesinin uzun sürdüğünü, bu aradaki gecikmelerden müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacıların eksiksiz teslim yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle müvekilinin de zararının söz konusu olduğunu, bununla ilgili dava haklarını saklı tuttuklarını, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut haciz şerhleri nedeniyle arsaların tevhit işlemlerinin yapılamadığı, hacizlerin terkininden sonra tevhit işleminin 25.08.2006 tarihinde yapılabildiği, bu itibarla buradaki gecikmeye davacı arsa sahiplerinin kendi kusurları ile sebebiyet verdiği, sözleşme tarihinden sonra 22.05.2006 tarihinde otopark yönetmeliğinde yapılan değişiklikle otopark yapılma zorunluluğu getirildiği, bunun üzerine davalı yüklenicinin proje değişikliği yapmak zorunda kaldığı, 01.10.2009 tarihinde tadilat ruhsatı müracaatında bulunduğu, 26.10.2009 tarihinde ise ruhsatın düzenlenmiş olduğu, proje değişikliği nedeni ile tadilat projesi hazırlanması için ortalama 10-15 günlük süre gerekeceği hususu nazara alındığında, yaklaşık 1,5 aylık gecikmenin, davalının kusuru dışında otopark yönetmeliğinde yapılan değişiklikten kaynaklandığı,bu itibarla teslim süresinin, arsa tevhit işlemlerinin yapıldığı 25.08.2006 tarihine, zorunlu proje değişikliği yapılması için gereken 1,5 aylık sürenin ve sözleşmede belirtilen 36 aylık sürenin ilavesinden sonra teslim tarihinin 10.10.2009 olacağı, bu tarihten itibaren davacıların gecikme tazminatı talep edebilecekleri, davacılar dışındaki diğer daire sahiplerinin dairelerinin 2010 yılı Mart ayında teslim edildiği, o tarihten itibaren dairelerinde oturmaya başladıkları, bu nedenle davalı yüklenicinin binanın ve davacılara ait dairenin inşaatını 2010 yılı Mart ayı itibariyle bitirdiğinin anlaşıldığı, davacıların 10.10.2009 tarihinden 2010 yılı Mart ayına kadar 4 ay 20 günlük süre için gecikme tazminatı talep edebilecekleri ve bu süre için talep edilebilecek gecikme tazminatının aylığı 750,00 TL"den toplam 3.500,00 TL olacağı, ancak davalı yüklenicinin proje değişikliği nedeni ile otopark ve bodrum imalatından dolayı her bir daire için imalat bedelinde 8.000,00 TL artış olduğunun anlaşıldığı, davalı yüklenici vekili bu miktarın davacı alacağından mahsubunu talep ettiğinden, bu miktar davacı alacağından mahsup edildiğinde davacıların hüküm altına alınacak alacakları bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı vekilinin 8.000,00 TL"nin mahsubu talebini içeren 01.04.2013 tarihli dilekçesi son oturumda okunduğu halde davacılar tarafından karşı çıkılmamış olmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı kira tazminatının tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki 23.12.2005 tarihli sözleşmenin karşılıklı mükellefiyetler bölümünde, yüklenicinin sözleşmenin tanzim ve tasdik tarihinden itibaren 30 ay içerisinde inşaatı bitirip, teslim edeceği kabul edilmiştir. Yüklenici savunmasında tevhit edilecek parsellerde haciz şerhi bulunması sebebiyle tevhidin gerçekleşemediğini savunmuş ise de dosyada bulunan 27.06.2012 tarihli ... Tapu Müdürlüğü"ne ait yazı cevabından ve ekindeki tapu kayıtlarından haciz şerhlerinin tevhide engel olmadığı, hacizlerin 25.08.2006 tarihli tevhit işleminden sonra kalktığı anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece bağımsız bölümün davacılara teslimi gereken tarihin belirlenmesinde sözleşmenin yukarıda anılan maddesi gereğince sözleşmenin tanzim ve tasdik tarihinin esas alınması gerekirken, tevhit tarihi olan 25.08.2006 tarihinin esas alınması ve sözleşmede belirlenen 30 ay yerine, 36 ay üzerinden teslimi gereken tarihin tespiti ve buna göre hesaplama yapılması doğru olmamıştır.
    Öte yandan, sözleşmenin karşılıklı mükellefiyetler bölümünde taşınmaza yapılacak inşaat ile ilgili ve inşaatın başından bitimine kadar her türlü vergi, resim, harçlar, cezalar, belediyeye ödenecek ruhsat, otopark, garaj, şantiye, nakliye vs. yüklenicinin sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Mahkemece sözleşme tarihinden sonra otopark yönetmeliğinde yapılan değişiklikle otopark yapılma zorunluluğu getirildiği, bu nedenle proje tadilatı yapımı ve tadilat ruhsatı alınması için geçen 1,5 aylık sürenin davalının kusuru dışında otopark yönetmeliğinde yapılan değişiklikten kaynaklandığı kabul edilmiştir. Oysa, sözleşmenin yukarıda anılan hükmü gereği yüklenicinin otopark ve garajın yapımına ilişkin de yükümlülüğünün olup olmadığı, anılan hükmün imalata mı, yoksa garaj ve otopark ile ilgili mali yükümlülüğe mi ilişkin olduğu da tartışılmadan, hükme esas alınan 27.12.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda proje değişikliği nedeniyle 1,5 aylık gecikme olabileceği belirtilmişse de yine aynı raporda yapılan plan değişikliğinin sonradan ortaya çıkan mevzuat değişikliği gereği mi, davalının önceki projesinin mevzuata uygun olmaması nedeniyle mi yapıldığının anlaşılamadığı bildirilmiştir. Bu durumda, davalının otopark ve garaj yapımına ilişkin bir yükümlülüğü olup olmadığı da tartışılarak, dava konusu yere ilişkin projeler getirtilip, belediye ile yazışma yapılarak, yapılan plan değişikliğinin sonradan ortaya çıkan mevzuat değişikliği gereği mi, önceki projesinin mevzuata uygun olmaması nedeniyle mi yapıldığı, bu konuda davalının kusurundan kaynaklanan bir gecikme olup olmadığı hususunda tereddüde yer vermeyecek şekilde bilirkişiden rapor alınması gerekirken, bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmadan, gecikmenin davalının kusuru dışında otopark yönetmeliğinde yapılan değişiklikten kaynaklandığı kabul edilip, teslim süresine 1,5 ay eklenmesi doğru olmamıştır.
    Diğer yandan, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, projedeki değişikliğin sözleşmeden sonra meydana gelen mevzuat değişikliği nedeniyle zorunlu olduğunun mahkemece kabul edilmesi halinde otopark ve bodrum ilavesi nedeniyle her daire için 8.000,00 TL imalat bedeli hesaplandığı görüşü bildirilmiştir. Mahkemece, otopark ve bodrum ilavesinin esasen sözleşme ve onaylı proje gereği davalının yükümlülüğünde olduğu sonucuna varılması halinde, buna ilişkin imalat bedeline yönelik mahsup talebinin reddine karar verilmesi, aksi sonuca varılması halinde ise, yukarıda belirtildiği üzere proje değişikliğinin ne sebeple yapıldığı, yüklenicinin kusuru olup olmadığı, değişikliğin yasal zorunluluktan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ile ilgili herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan, inşaata ilişkin plan ve projeler getirilmeden, tevhit yapılan diğer arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan diğer sözleşmeler nazara alınmadan, soyut, denetime elverişli olmayan ve hesaplama yöntemini ve dayanaklarını içermeyen bilirkişi raporunda belirtilen 8.000,00 TL"nin imalat bedeli farkı olarak davacıların kira tazminatından mahsubu da doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi