Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1477
Karar No: 2021/320

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1477 Esas 2021/320 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/1477 E.  ,  2021/320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 11.04.2018 tarih ve 2017/183 E- 2018/411 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nce verilen 18.12.2019 tarih ve 2018/1455 E- 2019/1814 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili tarafından yapılan HES İnşaatının davalı ... şirketi nezdinde İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, 19.10.2014 tarihinde gerçekleşen yağıştan dolayı inşaat yakınında bulunan su kanalının taştığını ve santral binasına girerek hasara sebebiyet verdiğini, poliçe kapsamında zararın karşılanması için davalıya başvurduklarını ancak davalının poliçede "Sel/Seylap" muafiyeti bulunduğunu iddia ederek kendisinin tespit ettiği 307.226,37 TL miktarlı zararın sadece 80.000.-TL"sini şartsız ve koşulsuz ibraname karşılığında ödemeyi teklif ettiğini ancak bu teklifin müvekkilince kabul edilmediğini, davalının poliçedeki anılan muafiyet hakkında müvekkilini aydınlatmadığını ileri sürerek, şimdilik 80.000.-TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, İnşaat Sigortası (Bütün Riskler) Genel Şartları’nın, "Zamanaşımı’ üst başlıklı C.10. maddesinin ‘Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zamanaşımına uğrar.’ hükmünü havi olduğu, TTK’nın ‘Zamanaşımı’ üst başlıklı 1420. maddesinde ise; sigorta sözleşmesinden kaynaklanan istemlerin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağının belirtildiği, somut olayda hasarın 19.10.2014 tarihinde meydana geldiği, iş bu davanın ise 2 yıllık zamanaşımı dolduktan sonra 27.02.2017 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, inşaat sigortası genel şartlarının “Zaman Aşımı” başlıklı C.10 maddesinin, "Sigorta sözleşmesinden doğan bütün talepler iki yılda zaman aşımına uğrar." hükmünü havi olduğu, keza TTK"nın 1420. maddesinde de, sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemlerin, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl içinde zamanaşına uğrayacağının düzenlendiği, aynı Kanun’un 1427. maddesinde ise, alacağın her halde 1446. maddeye göre yapılacak ihbardan itibaren 45 gün içinde muaccel olacağının düzenlendiği, somut olayda hasarın 19.10.2014 tarihinde gerçekleştiği, davacı tarafından davalıya gönderilen 28.11.2014 tarihli ihtarnamede açıkça yazılı olduğu üzere ise ihbarın 20.10.2014 tarihinde yapıldığı, alacağı bu tarihten itibaren 45 gün içinde muaccel olduğu ancak davanın muacceliyet tarihinden itibaren 2 yıllık süre geçtikten sonra açıldığı, davacı yanca, davalı tarafından kendilerine gönderilen 21.04.2015 tarihli mailin ikrar niteliğinde olduğu ve zamanaşımını kestiği iddia edilmişse de, söz konusu mailin dava öncesi sulh görüşmesi niteliğinde olduğu ve 6100 sayılı HMK’nın 188/3 maddesine göre, tarafları bağlamayacağı bu nedenle de zamanaşını kesmeyeceği, belirtilen sebepler karşısında, davacı yanca ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilip, davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmişse de, zamanaşımının usuli değil esasa ilişkin bir mesele olduğu, bu durumda davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi"nce verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi"nce esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 25.01.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi