19. Hukuk Dairesi 2017/979 E. , 2018/3621 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Alacağını temlik eden davacı ... TAŞ vekili, davalıların davacıya ticari kredi sözleşmesi ve kredi kartı nedeniyle hem borçlu hem de müşterek borçlu müteselsil kefil olduklarını, davalı şirketin borcunu ödememesi nedeniyle kredi hesaplarının kat edildiğini, kat ihtarnamesinin tebliği sonrasında da borcun ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...Ltd. Şti vekili, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, davacıya kısmi ödeme yapıldığını savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalıların kredi sözleşmesi ve kredi kartı kullanımı nedeniyle takip tarihi itibariyle borçlu oldukları, bu borcun 160.000 TL sinin ipotekle teminat alına alındığı, davacının toplam 275.791,41 TL alacağından ipotekli bedelin mahsup edilerek bakiye 126.869,03 TL alacak yönünden takibin devam etmesi gerektiği, dava konusu alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların itirazının 126.869,03 TL yönünden iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalılar ..., ..., ..., ... ve ..., müteselsil kefil konumunda olup alacak rehinle temin edilmiş olsa bile TBK’nın 586. maddesi uyarınca kefiller hakkında ilamsız takip yapılabilir. Mahkemece de bu husus kabul edilmiş olmakla birlikte ipotek değerinin toplam alacaktan mahsubu doğru olmayıp ipotekli takip nedeniyle söz konusu dosyadan tahsilde tekerrür olmamak üzere, mahsup yapılmaksızın karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca alacağın likit olması nedeniyle, hüküm altına alınan toplam alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmolunmaması da yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.