4. Hukuk Dairesi 2020/2469 E. , 2020/3379 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Bankası AŞ aleyhine 21/03/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat ve değer kaybı ile ilgili verilen ilk karar bozma dışı bırakılarak kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 05/12/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları ile reddedilmelidir.
2-)Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava, haksız haciz nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, kazanç kaybına ilişkin istemin kısmen kabulüne, manevi tazminat ve değer kaybına ilişkin verilen hüküm, bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, alacaklı olan davalı banka tarafından ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2007/13379 esas sayılı takip dosyasında kendisi ve dava dışı borçlular aleyhine davalı banka ile dava dışı... arasında imzalanan Genel Ticari Kredi Sözleşmesi uyarınca icra takibi başlatıldığını, kendisinin de müşterek müteselsil kefil sıfatı ile borçlu gösterildiğini, takibe itiraz edildiğini fakat İcra Müdürlüğü tarafından Bankacılık Kanunu gereği itirazın satıştan başka işlemleri durdurmayacağı gerekçesiyle satış işlemlerine kadar takibin devamına karar verildiğini ve takip sırasında 1993 model ... marka minübüsünün haczedildiğini, davalı banka tarafından kendisi ve diğer borçlular aleyhine açılan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2007/328 esas sayılı dava dosyasında genel ticari kredi sözleşmesindeki imzanın davalı kredi borçlusu..."nin eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğini ve bankanın açmış olduğu alacak davasının reddine karar verildiğini, haczedilerek muhafaza altına alınan aracında değer kaybı meydana geldiğini ve yolcu taşımacılığı yaptığı aracın muhafaza altında kaldığı süre boyunca kazanç kaybına uğradığını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar ise, mahkeme kararı sonrası araç üzerindeki haczin hemen kaldırıldığını, davacı tarafın zararın varlığını ve kapsamını ispat etmekle yükümlü olduğunu, zararın varlığına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığını, ayrıca somut olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bozma sonrası alınan bilirkişi raporu benimsenerek kazanç kaybı yönünden istemin kısmen kabulüne, manevi tazminat ve değer kaybına ilişkin verilen hüküm, bozma kapsamı dışında kalmakla kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararda bilirkişi raporu benimsenerek kazanç kaybına ilişkin istemin kısmen kabulüne karar verildiği, ilk kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 14/11/2017 tarih, 2015/13545 Esas ve 2017/7194 sayılı bozma ilamı ile; davaya konu aracın muhafaza altında kaldığı 13/02/2008 - 16/01/2014 tarihleri arasında her gün çalışacağının kabulü ile kazanç kaybı zararının hesaplanmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, mahallin özel durumu, hafta sonu, dini ve milli bayram günlerinde çalışıp çalışmadığı hususları da açıklığa kavuşturularak kazanç kaybı zararının hesaplanması gerektiği, ayrıca ... Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası"nın yolcu taşımacılığı nedeniyle elde edilebilecek gelire ilişkin yazısının davacının kazanç kaybı zararında esas alınabilmesi için masraflar bakımından da açıklayıcı ve denetlenebilir olması gerektiği şeklinde gerekçe ile bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edildiği ve bozma sonrası alınan 04/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda, tanık beyanları ve ... Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası"nın göndermiş olduğu yazı esas alınarak aylık net kazanç hesaplamasının minübüsün % 60 doluluk oranı ile ortalama günde 2,5 sefer yapabileceği kabulü ile hesaplama yapıldığı ve mahkemece anılan rapor hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Halbuki bozma ilamı öncesinde, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yolcu taşımacılığı yapan davacının aracı ile günde bir gidiş ve bir dönüş olmak üzere tek sefer gerçekleştireceği kabulü ile davacının aracını kullanamaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybı zararının hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Şu durumda, mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucu verilen kararda, yolcu taşımacılığı yapan davacının, aracı ile günde 2,5 sefer yapacağı kabul edilerek hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiş olması ilk kararı sadece davalının temyiz etmiş olması nazara alındığında davalının usuli kazanılmış hakkına aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenle, davacı tarafından 16/06/2015 tarihli ilk kararın ve bozma sonrası verilen 05/12/2019 tarihli kararın temyize konu edilmediği ve davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek, davacının aracı ile bir senede 15 gün çalışamayacağı, geri kalan zamanda % 60 doluluk oranı ve günde bir gidiş ve bir dönüş olmak üzere tek sefer gerçekleştireceği kabulü ile davacının kazanç kaybı zararının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken mahkemece açıklanan yönler gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.