Esas No: 2022/2443
Karar No: 2022/6490
Karar Tarihi: 14.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2443 Esas 2022/6490 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/2443 E. , 2022/6490 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Sanık müdafisi 17.08.2016 tarihli dilekçesiyle gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz başvurusunda bulunduğundan, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK'nin 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğu gözetilerek; sanığın yokluğunda verilen hükmün, mahkemede alınan savunmasında bildirdiği adrese mahalle ismi belirtilmeden tebliğe çıkarıldığı, bu adrese gönderilen tebligatın adres yetersizliği (mahalle ismi yoktur) nedeniyle iade edildiği, daha sonra adres kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması gerekçesiyle 05.01.2016 tarihinde ilanen tebligat yapılarak kesinleştirme işlemi yapılmışsa da; sanığın sorgusunda bildirdiği adresin mahalle ismi yazılmaması nedeniyle adres yetersizliğinden iade edildiği, daha sonra bu eksiklik giderilmeden ve de ilan öncesi sanık hakkında adres araştırması yapılmadığı gibi, tebligatın tüm yurtta yayın yapan sanığın rahatlıkla ulaşabileceği ulusal gazete yerine resmi gazetede yapılmasından dolayı geçerli sayılamayacağı, bu nedenle sanık müdafisinin 17.08.2016 tarihli dilekçesi ile yaptığı temyiz talebinin öğrenme üzerine, süresinde ve usule uygun olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede:
Gerekçeli karar başlığında, suç tarihi her ne kadar "2008" olarak yazılmış ise de; suç tarihinin müşteki İş Bankası'nın gönderdiği 20.05.2015 tarihli cevabi yazı ekindeki ödeme planına göre kredinin 20.05.2008 tarihinde çekildiğinin anlaşılması nedeniyle, 20.05.2008 olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
A)Özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “özel belgede sahtecilik” suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 20.05.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun'un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
B)Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
1)Sanığın, suç tarihinde akrabası mağdur ...'ın sahte kimliğini kullanan ve hakkında soruşturma aşamasında tefrik kararı verilen meçhul şahısla birlikte mağdur banka şubesine giderek sahte kimlikle mağdur ... adına 6.000.TL tüketici kredisi çektikleri, sanığın ise söz konusu kredi sözleşmesine müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, bu surette sanığın iştirak halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın aşamalardaki çelişkili savunmalarında ilk olarak krediyi mağdur ... ile daha sonra kardeşinin kimliğini kullanan ... ile çektiğini beyan etmiş olmasına rağmen sanığın savunmasının doğruluğunun araştırılmamış olması, kredi evrak asıllarının kredi alacağını devraldığı anlaşılan ... Varlık Yönetim A.Ş.'den istenilmemiş olması ve de çekilen kredinin kime ve ne surette ödendiği konusunda herhangi bir inceleme yapılmamış olması, ayrıca sanık ile işbirliği halinde olduğu anlaşılan meçhul şahıs ile ilgili soruşturma dosyasının halen devam ettiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle hakkında tefrik kararı verilen ve Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/762 soruşturma nolu dosyasında meçhul şahıs hakkında devam eden soruşturma dosyasının akıbetinin araştırılması, meçhul şahıs bulunduğu ve hakkında dava açıldığı takdirde dosyaların birleştirilmesi, birleştirme olanaklı olmaz ise esasa etkili belgelerin onaylı birer örneği dosya arasına alınması; kredinin çekildiği bankadan ödemenin kime ve ne surette yapıldığı, hesaba yatırılmış ise hesabın kime ait olduğunun sorulması; sanığın kovuşturma aşamasında krediyi mağdurun kardeşi ... ile çektiğini beyan ettiğinden şahsın tanık sıfatıyla çağrılarak sanık savunması okunmak suretiyle ayrıntılı beyanına başvurulup, kredi ekinde yer alan nüfus cüzdanındaki fotoğrafın, mağdur ... ve tanık ...'a mı yoksa üçüncü bir şahsa ait olup olmadığının kesin olarak tespiti; ayrıca müşteki İş Bankası tarafından bahse konu kredi alacağının ... Varlık Yönetim A.Ş.'ye devredildiği, bu nedenle güncel borç, ödeme ve bilgi taleplerinin ilgili şirketten istenilmesi belirtildiğinden, ilgili şirketten kredi evrak asıllarının bulunup bulunmadığının sorulması, şayet bulunmakta ise kredi evrak asılları istenerek sanığın, mağdur ...'ın ve tanık ...'ın yazı ve imza örnekleri temin edilerek, kredi sözleşmesindeki yazı ve imzaların taraflara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Kabule göre de;
a)5237 sayılı TCK'nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği, somut olayda haksız menfaat 6.000 TL olup temel adli para cezasının 600 gün üzerinden belirlenmesi gerekirken 120 gün üzerinden belirlenmesi,
b)5237 sayılı TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibari ile aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 14.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.