MAHKEMESİ : İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2011/360-2012/555

A.. Ö.. ve S.. İ.. ile B.. D.. ve F.. D.. aralarındaki mirasın reddinin iptali davasının kabulüne dair İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi"nden verilen 27.09.2012 gün ve 360/555 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı S.. İ.. vekili asıl davada, davalı B.. D.."ın alacaklılarına zarar vermek amacıyla kötü niyetli olarak babasından intikal eden mirası reddettiğini ileri sürerek TMK"nun 617. maddesi uyarınca mirasın reddinin iptalini talep etmiş; davacı A.. Ö.. vekili birleşen davada, davalılar B.. D.. ve F.. D.."ın alacaklılarından mal kaçırmak niyetiyle reddi miras kararı aldıklarını beyanla TMK"nun 617. maddesi gereğince mirasın reddine ilişkin kararın iptalini istemiştir.
Mahkemece, yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nun 617. maddesine dayalı olarak açılan mirasın reddinin iptali isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nda bu tür uyuşmazlıkların mutlaka Sulh Hakimleri tarafından görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. Kanunda özel hüküm bulunmadığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 8. maddesinde yazılı davalar söz konusu olmadığı hallerde her dava Asliye Hukuk Mahkemesi"nde görülür. Reddin iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi"dir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Bu açıklamalar karşısında görev yönü düşünülmeden işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozmayı gerektirmiştir.
Davalıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 30.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan